YAZI DİZİSİ-12 ASTSUBAYLAR: MESLEĞE BAŞLARKEN KAYBETTİKLERİ 1 YILI İSTİYORLAR
http://tbmm.ajanspress.com.tr/customer/basic/press/Displayer.aspx?id=20705526&
‘MESLEĞE BAŞLARKEN KAYBETTİKLERİ 1 YILI İSTİYORLAR’
Aynı durumdaki devlet memurları görevlerine 9’ncu derecenin 2’nci kademesinden başlıyor. Astsubaylar ise 9’ncu derecenin 1’nci kademesinden vatani hizmetlerine atılıyor. 1 yıllık bir farkla başlıyorlar, hep 1 yıl geriden geliyorlar
Astsubaylar mesleğe diğer devlet memurları gibi başlayamıyor. Nasıl mı? Aynı durumdaki devlet memurları görevlerine 9’ncu derecenin 2’nci kademesinden başlıyor. Astsubaylar ise 9’ncu derecenin l’nci kademesinden vatani hizmetlerine atılıyor. 1 yıllık bir farkla başlıyorlar, hep 1 yıl geriden geliyorlar. "1 yılın lafı mı olur" demeyin. "Eşit işe eşit haklarsa" doğru olan, astsubayların da kendilerini üvey evlat gibi görmek istememesi çok anlaşılır bir durum. "Hakkımız olan 1 yılı versinler. Biz de devlet görevlisiyiz, niye kadememiz 1 yıl geriden geliyor. Bunun mantıklı bir izahı var mı" diye ister istemez soruyorlar.
Emekli bir astsubay bu durumu şöyle özetliyor: "Zaten birçok konuda haksızlığa uğruyoruz. Amacımız hep eleştirmek yada talep etmek değil. Bizler için yapılanları beğenmemek, eksik bulmak hiç değil. Astsubay sanki hep söylenir, hiçbir şeyi beğenmez diye bakılmaya başlandı bize. Oysa biz adalet istiyoruz. Fazla bir hak yada maddi çıkar peşinde değiliz. Bugüne kadar verilmeyen haklarımızı, sumen altı yapılan iyileştirme çalışmalarım ve itibarımızı istiyoruz. Sadece hakkımız olan da gözümüz.
Sadece adalet istiyoruz. Lütfen elinizi vicdanınıza koyup şöyle bir düşünün. Meslekte bizi 1 yü fazla çalıştırarak maaş kademesi verilmesinin nasıl bir açıklaması olabilir."
‘EŞİTLİK SAĞLANMALI’
Emekli Astsubay Ruhi Kaynak kendinden örnek veriyor: &
quot;Zor şartlar altında 4 yıl süreli üniversiteyi bitirdim. Sadece 1 derece 3 kademe alabildim. Diğer meslek gruplarına 1 derece 4 kademe veriliyor. Ancak, astsubay olduğum için 1 kademem verilmedi. Devletten 1 kademe alacağım var. Subaylara böyle bir kısıtlama yok. Bu kanunun değiştirilmesi gerekiyor. Astsubayların üniforması kefendir. 1 ayın 8-10 gününü 24 saat esasına göre tek kuruş fazla mesai ücreti almadan kışlada geçirirler.
Görev koşulları ve sorumlulukları astsubaylarla kıyaslanamayacak kadar iyi birçok devlet memurundan daha alt derece ve kademeden göreve başlatılıyoruz. Tek nedeni astsubay oluşumuzdur. Bu durum akla, mantığa, anayasaya ve hatta insanlık anlayışına aykırıdır. Meslek yüksekokulu mezunu; birçok devlet memuru 657 sayılı Diğer memurlar devlet memurları kanununun ortak hükümlerinde belirtilen derece ve kademelerin (görev koşulları dikkate alınarak) bir üst derecesinden göreve başlarlar. Oysa yüksekokul mezunu astsubaylar büro memurlarıyla aynı derece ve kademeden göreve başlamaktadır. Adalet ve eşitlik gereği 2 yıllık yüksekokul mezunu astsubayların 9/2, 4 yıllık yüksekokul mezunlarının da 8’nci dereceden göreve başlatılmaları gerekil’. Adalet böyle sağlanır."
‘BİZ OLMASAK YÜRÜMEZ’
Bir başka astsubay aynı konuya şöyle bir yorum getiriyor: "Ben 27 yıllık bir astsubayım ve inanın çok şeyler gördüm. Yazı dizinizi askeri birliklerde bütün astsubaylar okuyor. Ancak endişeden pek çoğu size yazamıyor. Şu anda TSK’da astsubaylar olmasın inanın hiçbir iş yürümez. Astsubaylar cesaretle sabırla ve asla isyan etmeden vatan için, millet için işlerini en iyi şekilde yapmaya çalışıyorlar. Bizler aç gözlü insanlar değiliz. Sadece biraz olsun hakkımızı istiyoruz. Eskiden bir kıdemli başçavuş, bir yarbay veya yaklaşık albay kadar maaş alıyordu ama şimdi bir üsteğmen kadar alamıyoruz. Yularca sabrettik ve bekledik ama artık haklarımızın verilmesini istiyoruz. Siz hiç maaşından şikayet eden bir subay duydunuz mu? Duyamazsınız çünkü onlara gelince her şey bir gecede halledilir. Biz sadece bir parça adalet istiyoruz."
‘İZİN, PARA İSTEMEK GİBİ’
İsmini vermek istemeyen bir astsubayın anlattıklarına kulak veriyoruz: "Kışlalarda görevli personelin özlük haklarını S-l dediğimiz personel kısım amirleri gözetir. Henüz kıtalardaki 2’nci yılımda, bir astsubay çavuşken, atandım personel kısım amirliği kadrosuna. Çok önemli, bir o kadar da yoğun bir görevdir. O kadar ki bütün askeri personelin içinden eminim şu anda, "Bu göreve astsubay çavuş nasıl atanır?" sorusu geçiyordur. Subay olması gereken ama yoğunluğu nedeniyle genellikle astsubaya verilen bir kadrodur. Edirne’deydim. Her yıl denetlenirdik. Denetlemeden ziyade denetlemeye hazırlık safhası bitirirdi bizi. Haftalarca 2 sandalyeyi birleştirerek çalışma odamda yattım. Sabahları 2 poğaça, akşamları 2 tost. 1 ay böyle beslendim. En sonunda stresten dişlerim kırılmaya ve dökülmeye başladı. Vücudumda kızarıklıklar çıkıyordu. İşte bu ortamda dahi personelin özlük haklarını korumaya çalışıyordum. İzin konusu beni en rahatsız eden konuydu. İnsanlar izin isterken amirinden sanki borç para ister gibi davranıyordu. Daha vahimi amirlerde izin verirken böyle düşünüyordu. Yeni çocuğu olan bir astsubayla izin konusunda pazarlık yapılıyordu. Yıllık izin bitmeden mazeret izni verilmez, denetlemeni ver öyle git, işler yoğun sonra git gibi keyfiyete bağlıydı personel özlük hakları. Subay ve astsubayların yıllık izinleri 30 gün dinlenme, 15 gün mazeret izni olmak üzere 45 gündür. Ancak 30 gün iznini kullanabilenler kendisini şanslı sayıyordu. Aslında sorun kanun, yönetmelik ve yönergeler yazılırken, yani daha başta yapılıyordu. ‘Amir izin verebilir, olabilir, yapabilir gibi…’ Personel özlük haklarıyla ilgili bütün yasal mevzuatlarda bu pervasızlığı görebilirsiniz. Bunu özlük haklarında yapılan gaspın yasallaştırılması olarak düşünüyorum."
SAĞLIKÇIYIM AMA İSİMİ YAPAMIYORUM
Sağlık Astsubayı’nın anlattıkları ilginç: "İlkokulu birincilikle bitirdim, Anadolu ve süper lise sınavlarını kazandım. Fakat ailemin maddi durumu iyi olmadığından 14 yaşındayken
GATA bünyesindeki Sağlık Astsubay Hazırlama Okulu’na girdim. Ambulans ve acil bakım teknikeri olarak mezun oldum.
‘5 YIL NİYE OKUDUM’
Şimdi yaptığım görev bölük astsubaylığı. TSK 5 yıl okutup mezun ettiği uzman sağlık personeline bu görevi yaptırıyor. Zaten bu durumumuzu dile getirsek dahi sonuç alamıyoruz. Özellikle bir konuya değinmek istiyorum. Sağlık astsubayına bölük astsubaylığı yaptıranlar, doktor sayısı yetersiz olduğu için revirde tek sağlık personeline hizmet verdirirler."
‘Dışarıda itibarımız düşük’
Emekli Astsubay Ahmet Özkurt, sivil hayatta da ayrımcılıktan şikayetçi: "Emekli olduktan sonra kızım üniversiteyi kazanınca tekrar çalışmaya başladım. Bir inşaat firmasında iş buldum. Davranış bozukluğu olan bir yönetici yüzünden ayrıldım. Orada tanıştığım emekli albay vasıtasıyla başka bir işe başladım. Fakat bu kişinin de askerlikten kurtulamadığını gördüm. Bana ilk zamanlar iyi davranan emekli albay, daha sonra rencide edici şekilde davranışlarda bulunmaya başladı. İstifa edip ayrılmak zorunda kaldım. Maalesef emekli olunca da bu ayrımcılık devam ediyor. "Emekli astsubayım" dediğinizde farklı bakış oluşuyor, "Emekli subayım" dediğiniz zaman başka… Bunun en güzel kanıtı bir yere gittiğinizde önce, "Emekli subayım" deyin daha sonra, "Emekli astsubayım" farkı o zaman çok bariz görürsünüz. Bir de 13 yıldır verilmeyen Temsil Tazminatlarını istiyoruz.
‘Jandarmanın dertleri çok’
İsmini vermek istemeyen bir astsubay şunları söylüyor: "Özellikle jandarma astsubayların o kadar çok sıkıntısı var ki anlatamam. Hangi insan bedeni hangi psikoloji bu ağır çalışma şartlarına dayanabilir. Ortalama bir insan haftada 40 saat çalışırken, bir astsubay haftada 90 saat çalışıyor. Ben de bir astsubay olarak daha 3’üncü yılımda olmama rağmen 2’inci tayin yerimi görüyorum. Jandarma astsubaylar her 3 yılda bir tayin oluyorlar. Lütfen hükümetimizin ve milletimizin bizi duymasını sağlayın. Çünkü bu konu gerçekten Türkiye’nin acı gerçeği. Artık biz de normal insanlar gibi olmak istiyoruz. İki dudak arası mesai ve tayin istemiyoruz.
YARIN : ASTSUBAY EŞLERİ