TÜRK MİLLETİ SANAT OLSUN DİYE DEĞİL, VATANI İÇİN SAVAŞIR
http://tbmm.ajanspress.com.tr/customer/basic/press/Displayer.aspx?id=30845711&
"Türk milleti sanat olsun diye değil, vatanı için savaşır"
TBMM Genel Kurulu’nda Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu’nda değişiklik yapan kanun tasarısının görüşmelerinde söz alan MHP Antalya Milletvekili Doç. Dr. Mehmet GÜNAL, görüşülen kanun tasarısının zamanlamasının manidar olduğunu ve kanunla darbe yapılamayacağı, kanun ile darbenin de önlenemeyeceğini söyledi.
Askerliğin tanımının değiştirilmesini eleştiren Günal, Türk Milleti için ordunun “Peygamber Ocağı” olduğunu ve sanat olsun diye değil Türk vatanını ve istiklalini korumak için savaştığını söyledi. İmralı canisinin AKP’yi ve açılım sürecini yönlendirdiğini söyleyen Günal “MHP kucaklayıcı milliyetçilik anlayışına sahiptir, MHP için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Türk milletinin birer ferdidir, MHP ırkçı olamaz!” diyerek sözlerini tamamladı.
Günal’ın konuşmasından başlıklar şöyle;
Kanunla Darbe Yapılamaz da, Önlenemez de!
Bu kanunun tasarının zamanlaması çok manidardır. Daha önce yapılan anlaşmada böyle bir şey yoktu ve terör örgütüyle yürütülen müzakerelere paralel olarak son birkaç gündür Başbakanın ve bazı kabine üyelerinin açıklamalarından bu çalışmaların devamının olduğu da anlaşılıyor. Onun için yine acil olmayan bir kanunu TBMM’de görüşüyoruz ve tasarının amacındaki “bunlar daha önce darbelere dayanak teşkil etti.” sözü de açıkçası çok saçmadır. Çünkü kanunla darbe yapılamayacağı gibi kanunla da darbenin önlenme şansı yoktur. Bu, demokratik olgunlukla ilgili bir durumdur.
Ordu Millet Olan Türk Milleti Ancak Türk Vatanı ve İstiklali İçin Savaşır!
Askerlik tanımıyla ilgili yürürlükteki kanunun 2’nci maddesi diyor ki: “Askerlik:Türk vatanını, istiklal ve Cumhuriyetini korumak için harb sanatını öğrenmek ve yapmak mükellefiyetidir.” yapılan bu değişiklik ile sadece “Askerlik: harb sanatını öğrenmek ve yapmak mükellefiyetidir” diyor. Lisede edebiyat tartışmalarında meşhur bir konumuz vardır: “Sanat, sanat için midir; toplum için midir?” diye. Şimdi sanat olsun diye savaşacak mıyız? Kusura bakmayın, ben sadece sanat olsun diye savaşmam! Beni askere gönderen şey, Türk Vatanını, İstiklalini, Cumhuriyetini korumaktır. “Ben” derken Türk milletinin ortalamasını söylüyorum. Ben Mehmet olarak, Mehmetçikler adına söylüyorum. Hiç kimse sanat olsun savaşmaz. Ancak egemenliğimizi, bağımsızlığımızı, vatanımızı koruyacaksak o zaman canımızı veririz. Biz, Türk milleti olarak asırlar boyunca her zaman vatan için, millet için savaştık, İlayı Kelimetullah için savaştık. Çünkü “BİZ” bir ordu millet geleneğinden geliyoruz. Bizde ordu “Peygamber Ocağı”dır ve ancak birtakım millî, manevi değerler uğruna savaşırız. AKP iktidarının çıkardığı bu kanunla askerlik işi hafife alınmaktadır.
Askerlik Kanunu ile erbaşlarla ilgili düzenleme olabilir, sözleşmeli erbaş, uzman yaparız, profesyonel yaparız ama bir askerlik mevhumu var ve bizim “peygamber ocağı” dediğimiz askerliği eğer böyle basite indirgersek; vatanı, milleti, ülkeyi, cumhuriyeti savunmayacaksa, o zaman bu askerliğin normal bir memuriyetten bir farkı kalmaz. Askerlik vatanın savunması için olması gerekir. Çünkü “Biz ordu milletiz.”
İmralı Canisi AKP’yi ve Açılım Sürecini Yönlendiriyor!
İmralı canisinin talimatını yerine getiren BDP’li vekil diyor ki: “Polise de ihtiyaç yok. Sadece askeri değil, polisinizi de çekin.” İçişleri Bakanı Genel Kurul salonunda otururken bu cesareti nasıl bulabiliyor? Arkasından “Seçilmiş vali istiyoruz.” diyor, arkasından kim bilir daha neler gelecek? İçeride tehdit bitti mi ki de askerliğin tanımından “Vatan ve istiklalin savunması”nı çıkarıyorsunuz! Vatan olmayınca niye askere gidelim, sanat yapmak için askere gidilmez!
Dolayısıyla MHP olarak bu işin sonunun nereye vardığını görmeniz konusunda AKP Hükümetini uyarıyoruz. Çabalar iyi niyetli olabilir ama içinde olanların arka planını görmüyorsunuz, demokratikleşme dediğiniz şeyin arkasından bölücülük geliyor, İmralı’daki bebek canisi dolaylı olarak oradan bu süreci yönetebiliyor ve bir kademe sonrasını dahi söyleyebiliyor! Aynı grubun milletvekillerinden bir tanesi Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindeki bir toplantıda aynen şöyle diyor: “Bundan sonraki toplantıda inşallah özerkliğimizi kutlayacağız.” Bunlar iyi niyetle, sadece belli bir yere kadar taviz vermekle falan çözülebilecek şeyler değil Bu konuda önlem alınması gerekiyor! Mücadele ile müzakereyi birbirine karıştırmayın! Sizi uyarıyoruz: Testi kırılmadan vakitlice önlem almalıyız!
MHP’nin Milliyetçilik Anlayışı Irkçı Değil, Kucaklayıcıdır!
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz konuşmasında şöyle diyor: “Aramızdaki fark şudur: Siz herkesi Türk yapmak için zorluyorsunuz, herkesi âdeta ırkçı bir yaklaşımla ele alıyorsunuz.” Bu söz ancak öfkeyle söylenmiş olabilir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak hiçbir zaman ırkçı bir milliyetçilik anlayışına sahip olmadık. Ortak değerleri, kederini, sevincini ortak paylaşan bir millettir Türk milleti; sadece bir kavmin bir ırkın adı değildir. Bunu asıl yapan başta Başbakan olmak üzere AKP Hükûmetidir. Otuz altı tane etnik grubu söyleyen, her seferinde bir de ısrarla ayrılıkları vurgu yapan MHP değildir. MHP her zaman, ortak kederde, sevinçte birleşir, aynı tarihi, aynı şuuru paylaşır, bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Türk milletinin birer neferidir, birer ferdidir; onun için, burada hiçbir zaman ırkçılık olmamıştır. Biz her zaman, kapsayıcı, kucaklayıcı bir milliyetçilik anlayışı içerisinde olduk. Türk milletinin üstünlüğü, tarihteki başarılarından, ortak kaderde, ortak tasada birlikte olmasından kaynaklanır.