PAŞALARIN MADALYA İSYANI
http://tbmm.ajanspress.com.tr/customer/basic/press/Displayer.aspx?id=31386061&
Paşaların madalya isyanı
Hapisteki komutanlar eşleri aracılığıyla tepki gösterdi
Saygı ÖZTÜRK / SÖZCÜ
Engin Alan: Bize verilen madalyaların bir kelepçe parçası kadar bile değeri yok
Çetin Doğan: Bizim alınacak madalyamız var ama onların 5 kuruşluk değeri yok
Mahkumiyetler tamam, sıra onların üstün cesaret ve feragat madalyalarını almaya, rütbelerini sökmeye, “er statüsüne” geçirmeye geldi. Sanırsınız madalyaları o komutanlara askerlik hayatları boyunca “yan gelip yattıkları” için verildi. Şimdi yasalardan bile haberleri olmayanlar, “madalyalı komutanları” itibarsızlaştırmak için çabalıyor.
Yasada tanımı farkı
Mevcut yasalarımızda “rütbe sökmek” diye bir şey yok. Askeri Personel Kanunu’nun 50. maddesinde belli suçlar sayıldıktan sonra “Bu suçlardan bir yıl ve daha fazla mahkumiyet alan Türk Silahlı Kuvvetler (TSK) mensubunun, TSK ile ilişkisi kesilir” deniliyor. Bu durumda kimlik kartı elinden alınıyor o yüzden orduevine giremiyor, “silah taşıma” ruhsatı “silah bulundurmaya” çevriliyor. Emeklilik hakkını kazananların emekli maaşında her hangi bir değişiklik olmuyor. Hele “er”liğe getirmek diye bir şey asla söz konusu değil. Madalya ve nişanlarla ilgili 2933 sayılı Yasa 2002 yılının Haziran ayında değiştirilmiş. “Devletin şahsiyetine karşı suç işleyenlerin mahkum olmaları halinde mahkeme kararıyla madalya ve nişanlarının alınabileceği belirtiliyor. Başta 26. Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ olmak üzere hemen tamamı “madalyalı mahkum” olan komutanların madalyalarının alınmasına verilen ceza ile birlikte karar verilmesi gerekirdi. Ancak, gerek Balyoz, gerekse Ergenekon Davası’nda, madalyarının alınmasına ilişkin herhangi bir karar verilmedi.
‘Mutlu olanlar var’
Bugün ellerinden alınmakla tehdit edilen madalyalar emekli komutanlar için de, eşleri için de artık çok anlamlı değil. Örneğin Emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın eşi Nilgül Doğan, “Onların madalyalarını alıp rütbelerini sökeceklermiş” hatırlatmasında bulunuyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Hiç değilse onların madalyaları, nişanları var. Onların rütbelerini sökecek olanların halkın gözünde 5 kuruş değeri olan bir rütbeleri de yok. Yargı bu konuda karar vermiş değil. Böyle bir şey yapılacak olmasının hayalini kurup mutlu olanlar var. Yaşanan onca olaydan sonra o madalyaların bizim için anlamı da kalmadı.”
‘Bizim için anlamı yok’
Eski Özel Kuvvetler Komutanı emekli Korgeneral Engin Alan, “Balyoz Davası”ndan 18 yıl yıl hüküm giydi.
Kıbrıs’a ilk çıkan ve “Başarı madalyası” bulunan, İç Güvenlik harekatındaki başarılarından dolayı iki madalyası, Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası da başta olmak üzere onlarca başarı belgeleri bulunan Engin Alan’ın, bu madalyaları, belgeleri artık bir anlam ifade etmiyor. O yüzden eşi Nevin Alan şunları söylüyor: “İstiyorlarsa o madalyaları hemen teslim edebilirim. Önemli olan o madalyaların görünümü değil. Önemli olan onların içimizde olması. İçimizden söküp alamazlar. Onlar, madalya için değil, ülkesi, milleti için çalıştı. O madalyaları alma heveslisi olanlar bilsinler ki eşi tutuklanmış biz asker eşleri için anlamı da kalmadı.”
Söylerken sesi titredi
Bu konuşmanın hemen ardından, Nevin Alan, Sincan F Tipi Cezaevi’nde yatan eşi MHP Milletvekili Engin Alan’ı ziyaret etti. Madalyalarla ilgili tartışma hakkın&sh
y;da ne düşündüğünü sormuştum. Nevin Hanım, cezaevinden çıkar çıkmaz Engin Alan’ın söylediklerini sesi titreyerek aktardı: “Teröristlerin kahraman, kahramanların terörist olduğu bir ülkede bizlere verilen madalyaların bir kelepçe parçası kadar bile değeri yoktur.”
Müebbet istediler eksik teşebbüsten 20 yıla indirdiler
Emekli Orgeneral Çetin Doğan, Balyoz Davası’nın 1 numaralı sanığı olarak gösterildi. Davada Doğan’a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Darbeye eksik teşebbüs sebebiyle cezası 20 yıla düşürüldü. Doğan Silivri Cezaevi’nde.