OTOPSİYE TAM DESTEK (ATATÜRK İÇİN VERİLEN ÖNERİ)
Otopsiye tam destek
Kültür Genetik Araştırmaları Düşünce ve Teşhis Platformu Onursal Başkanı Deniz Şar’ın önerisini Akit’e değerlendiren Adli Tıp Enstitüsü eski Başkanı Prof.Dr. Sevil Atasoy, Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın mezarının açılması tartışmalarına dikkat çekerek, Atatürk’ün mezarının açılmasıyla neyle karşılaşılacağının bilinmediğini söyledi. Atasoy, “Açmadan bir şey söylenemez” dedi.
İBRAHİM ACAR/İSTANBUL
Kültür Genetik Araştırmaları Düşünce ve Teşhis Platformu Onursal Başkanı Deniz Şar’ın yaptığı “Atatürk’e de otopsi yapılsın” önerisine destek geldi. Sivil toplum kuruluşları ve uzmanlar; tıbbi tetkik imkanlarının Atatürk’ün öldüğü 1938 tarihine göre mukayese edilmeyecek derecede ilerlediğine dikkat çekerek, naaşında yapılacak bir incelemeyle Atatürk’ün zehirlenip zehirlenmediğinin kolayca anlaşılacağını belirtti.
ATASOY: NE ÇIKACAĞINI BİLEMEZSİNİZ
Kültür Genetik Araştırmaları Düşünce ve Teşhis Platformu Onursal Başkanı Deniz Şar’ın önerisini Akit’e değerlendiren Adli Tıp Enstitüsü eski Başkanı Prof.Dr. Sevil Atasoy, Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın mezarının açılması tartışmalarına dikkat çekerek, Atatürk’ün mezarının açılmasıyla neyle karşılaşılacağının bilinmediğini söyledi. Özal’ın mezarının açılmasıyla bir şey elde edilemeyeceği yönündeki iddiaları hatırlatan Prof. Atasoy, “‘Kemikten başka çıkmaz’ denildi. Neyle karşılaşıldı gördünüz. Bozulmamış bir cenaze gördük. Onun için açmadan, hiç kimse için bir şey söylenemez” dedi. Atatürk’ün ölümüyle ilgili tutulan tutanağı hatırlatan Prof.Dr. Sevil Atasoy, “Çok ayrıntılı bir tıbbi belge var. Orada başka bir türlü şüphe yokmuş onların aklında. Onun için otopsi yapmamışlar. 8-10 kişinin imzaladığı bir belge var. Neden öldüğünü açıklamışlar. Karaciğer sirozu konusunda hemfikir olmuşlar. Dolayısıyla bir otopsi yapmamışlar. Bu iş doktorlarının kararına kalmış bir durum” diye konuştu.
Elimizde çok yakın ve somut bir örnek olarak Özal’ın mezarından çıkanların bulunduğunu anlatan Atasoy, şu çarpıcı değerlendirmede bulundu: “‘Bir şey çıkmaz’ denilen mezardan neler çıktı. Ne dendi ne çıktı. Hiç belli olur mu Allah’ın işi? Su çıktı mesela. Bu su sayesinde neler neler korunmuş. Hiç bilinmez. Ne çıkar bilinmez. Atatürk’ün mezarında da ne var bilemezsin ki. Özal’ı koruyan tahnit değil. Her tahnit olan mutlaka korunur diye bir şey yok. Niye tahnit yapıyorlar? Kısa süreli tahnit yapıyorlar. Gömülünceye kadarki süre için yapıyorlar. Ama bu bir mumyalama değil. Atatürk için Mısır firavunları gibi bir mumyalama yapmamışlar. O da tahnit. Katafalka konacak ve insanlar önünden geçecek ya… O süre zarfında kokmasın diye tahnit yapıldı. Yoksa çok kötü olur, yanından geçemezsin yani.”
ATATÜRK’E DOĞRU TEDAVİ UYGULANIP UYGULANMADIĞI TARTIŞILIR!
Atatatürk’ün nasıl öldüğünün belli olduğunu belirten Prof.Dr. Sevil Atasoy, “Netice ortada, uygulanan tedaviler ortada. O tedaviler doğru mu yanlış mı, fazla mı ilaç verildi, az mı ilaç verildi. Orası tartışılır. O tarihteki tababet de bugünküyle kıyaslanmaz tabii ki. O zamankiler kendilerine göre bir şeyler yapmışlar. Ama onu anlamak mümkün olmaz. Tıbbi müdahale mi tepti, orada ilaç mı zamanında verilmedi, eksik verildi, fazla verildi bilinmez. İlacı, antibiyotiği bile zamanında almazsan veya az alırsan fayda sağlamıyor. Şimdi burada 1930’ların hekimliğiyle 21. yüzyıl hekimliği mukayese edilmez tabii. O zamanki hekimler kendilerine göre doğru bir teşhis koyup bir tedavi uygulamışlar. Teşhis karaciğer sirozu. Bugün bile olsa karaci­
;ğer sirozu hastasını kolay kolay ayakta tutamazsın. Onun için ben bir fayda getireceğini düşünmüyorum. Çünkü o günkü şartlarda ne tür bir tedavi yapılması gerekiyorsa yapmışlar” şeklinde konuştu.