ORAMİRAL NUSRET GÜNER: SABUN KÖPÜĞÜNDEN BİR KAPLANMIŞ
MİLLİYET
http://tbmm.interpress.com/(S(0fo4c5taa1djyf0ljcfxowzr))/BasinAyrintiGoster.aspx?IDS=32173384&
Sabun köpüğünden bir kaplanmış!
Donanma Komutanlığı’ndan istifa eden Oramiral Nusret Güner, ‘Sakıncalı Amiral’ kitabında hayatını anlattı. Güner eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ’u ve TSK’yı eleştirdi.
Musa Kesler / İSTANBUL
Donanma Komutanlığı’ndan istifa eden Oramiral Nusret Güner’in hayatını anlatan “Sakıncalı Amiral” isimli kitapta Güner, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na kadar geçen hayatının yanı sıra istifasına giden süreci de ayrıntılı olarak anlatıyor. Gazeteci Toygun Atilla tarafından kaleme alınan ve Kırmızı Kedi Yayınları’ndan çıkan kitapta Güner’in eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve halen görevde olan Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’e sert eleştirileri dikkat çekiyor. Kitaptan bölümler şöyle:
‘O oda namustur’
“İlker Başbuğ Paşa hapisten çıktı diye seviniyor, ‘Geride silah arkadaşlarım kaldı’ diye üzülüyor. Bizde gemi batarken, komutan gemiyi en son terk eder. O hapisten çıkmaya çalışırken; ben içeri girmeye çalışıyorum yaptığım hareketlerle.
İlker Paşa’nın Kozmik Oda’yı aratması bir skandaldır. Beni 13 yaşında okula alırken tüm çevremi, ailemi didik didik araştırıyorsun, sonra sürekli kontrol altında yetiştiriyorsun. Her yıl sicil sistemiyle beni gözden geçiriyorsun. Binbir elekten geçirerek general/amiral yapıyorsun. Sonra bana güvenmeyip 40 yaşında nasıl yetiştiği belirsiz bir hâkime güvenip ‘Gelsin, Kozmik Oda’yı arasın’ diyorsun. Orası senin namusun, oraya başkasını sokmayacaksın.
Bana göre İlker Paşa işlerini basınla değil, Başbakan’la görmeliydi. Kozmik Oda için Başbakan’ı ikna etmeliydi. İlker Paşa ne yaptı? Basına çıktı konuştu. Bu olmaz. Koşaner Paşa hiç basına çıktı mı? Çıkmadı… Olayları Başbakanla çözmeye çalıştı. Baktı ki Başbakan dinlemiyor, istifa etti. İlker Paşa da böyle yapmalıydı.
TSK için yapılan ‘Kâğıttan Kaplan’ değerlendirmesine katılmıyorum. Bana göre ‘Sabun Köpüğünden Kaplan’ Çünkü kâğıt uçsa da şekli bozulmaz, kaplan şeklinde kalır. Ama sabun köpüğünü üfledin mi gider, şekli de kalmaz, darmadağın olur. Onun için bu tanımı daha doğru buluyorum. ‘Kâğıttan Kaplan’ diyerek az bile demişler.”
‘RTE markalı kravat hediye etti’
Nusret Güner, kitapta istifasından önce Başbakan Erdoğan ile Dolmabahçe’de yaptığı görüşmenin ayrıntılarını anlatıyor: “Görüşmede ‘Sayın Başbakanım, bana istifa etme demeyin. Ben asker adamım, kararımı bir kere veririm. Bana ‘istifanı geri al’ demek ‘tetiği çek’ anlamına gelir. Ancak siz bahsettiğim problemleri halledin, ben oturduğum yerden size ve sağlığınıza dua edeceğim’ dedim. Başbakan Erdoğan bu sözler üzerine ‘Peki o halde’ diyerek RTE markalı kravat hediye ettikten sonra ‘İnşallah İstanbul’da görüşeceğiz’ dedi.”
Balyoz’da 5 No’lu DİSK umudu
Balyoz davasında yeniden yargılama talepleri yerel mahkeme tarafından reddedilen sanıklara Anayasa Mahkemesi’ne yaptıkları bireysel başvurular dışında ikinci bir umut ışığı doğdu. Adalet Bakanı bekir bozdağ, davanın kritik delili olan 5 No’lu hard diskle ilgili sahtecilik iddiaları nedeniyle yapılan yeniden yargılama taleplerinin reddedilmesi kararlarına karşı, “kanun yararına bozma” yoluna gidileceğini açıkladı. Bu durumda yeniden yargılama kararını Yargıtay 9. Ceza Dairesi verecek. Yeniden yargılama, tutuksuz yargılama yolunu açabilecek. 5 No’lu hard diskin sahte olduğuna ilişkin TÜBİTAK raporu, kararın onanmasından sonra çıkmıştı. (KEMAL GÖKTAŞ Ankara)