İKİ AYDA TSK'DAN 150 'NAZLI' ATILDI
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/22322369.asp
İki ayda TSK’dan 150 ‘Nazlı’ atıldı
Bülent SARIOĞLU/ANKARA
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yeni Disiplin Kanunu Tasarısı’na itiraz eden emekli astsubaylar, Meclis’e gönderdikleri dosyada ilginç iddialar gündeme getirdiler. Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği yönetimi, intihar eden üsteğmen Nazlı Daştanoğlu’nun durumuna benzer yöntemle Hava Kuvvetleri’nde son iki ayda 150 subay ve astsubayın meslekten atıldığını, haklarındaki delillerin ise özel hayatın ihlali yöntemiyle toplandığını iddia etti.
ŞANTAJ İDDİASI
“Personelin sıralı disiplin amirleri tarafından başlatılan işlemden bağımsız olarak, Genelkurmay Başkanlığı veya Kuvvet Komutanlıkları tarafından başlatılan işlemlere de son verilmesi gerekmektedir. Özellikle, son dönemlerde Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı tarafından personelin özel hayatının ihlali ve hukuka aykırı delil toplanması suretiyle birçok personelin sorguya alındığı, zor durumda bırakılarak ifade vermeye zorlandığı ve neticede ilişiklerinin kesildiğine tanık olunmaktadır.
ÜSTEĞMEN NAZLI ÖRNEĞİ ÇOK
Son 2 aylık dönemde bu yöntemle Hava Kuvvetleri Komutanlığı emrinde görevli subay ve astsubaylardan 150’ye yakınının ilişiği kesilmiştir. Bunlardan bir çoğu, kişilerin özel hayatlarının gizliliği ilkesine aykırı olarak delil elde etme ve kişileri baskı altına alma yöntemi ile gerçekleştirilmiştir. Sonucunda da Nazlı Üsteğmenin intiharı ile sonuçlanan ayırma işlemleri sıklıkla yapılmaktadır.
AHLAK KRİTERİ
‘Ahlaki zayıflık’ gerekçesinin kesin çizgilerle belirlenmesi ve bekar personelin yaşam tarzına ilişkin ayırt edici düzenlemelere yer verilmesi gerekmektedir. Bu hususlarda elde edilecek delillerin de hukuka uygun olmasına, kişilik haklarını ve özel hayatın gizliliğini zedeleyici nitelikte olmamasına dikkat edilmelidir.
BAKAN ONAYI YOK
Tasarı, mevcut ayırma işlemlerinden daha vahim bir düzenlemeyi içermektedir. Bakan onayı dahi gerekmeksizin Kuvvet Komutanı ve Genelkurmay Başkanı onayı ile personelin TSK’dan ilişiğinin kesilmesine imkan verecek tarzda düzenlenmesi kabul edilir gibi değildir. Bir nevi cezalandırma niteliğinde ilave görev ve sorumlulukların verilebileceğinden bahsedilmektedir. Görev ile cezalandırma sistemi hiçbir disiplin mevzuatında yer almayan bir sistemdir.”