Dolar 34,5361
Euro 36,1688
Altın 2.964,33
BİST 9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 16°C
Hafif Yağmurlu
Ankara
16°C
Hafif Yağmurlu
Cum 16°C
Cts 1°C
Paz 2°C
Pts 2°C

HASDAL'DAKİ HÜKÜMLÜ KOMUTANLAR ÖZEL PAŞA'YA BU ADI TAKTI

HASDAL'DAKİ HÜKÜMLÜ KOMUTANLAR ÖZEL PAŞA'YA BU ADI TAKTI
25/10/2013 12:49 PM
20.280
A+
A-

http://tbmm.ajanspress.com.tr/customer/basic/press/Displayer.aspx?id=33118801&

Special Necdet!

Balyoz’dan 16 yıl hapse mahkum edilen Kardak kahramanı, isyan etti:

Selin KÖK / SÖZCÜ

Ali Türkşen, Hasdal’da SÖZCÜ’ye konuştu: Necdet Özel’in sözleri bizi çok yaraladı
Artık ona ‘Special Necdet’ diyoruz. Ağlayacaksa, bize değil ülkenin haline ağlasın…
Hatırlıyor musunuz, nisan ayının son günleriydi… Askeri bir minibüsle iki tarafı ağaçlık yoldan geçip camın ardındaki SAT Komandosu Kıdemli Albay Ali Türkşen’le (48) görüşmüştüm… “Üniformamız kefenimizdi ama hain dediler” diye feryat etmişti… O zaman, Yargıtay’ın kararı da henüz belli değildi… Ama o diyordu “İki müebbet, bir 16 yıl… Hakkımızda hayırlısı olsun” diye…
Günler çabuk geçiyor… Tam 6 ay sonra yine aynı yerdeyim… Hasdal Askeri Cezaevi… Yine güvenlik kontrolleri, aramalar… Uzunca bir bekleyiş… Camın ardındaki sandalyeye oturur oturmaz gülümsüyor Kıdemli Albay Ali Türkşen…

“Deniz Kuvvetleri Cezaevi’ne hoş geldin” (Size neden böyle bir tabir kullandığını daha sonra anlatacağım)
“Hoş bulduk”
“Bak gördün mü… Mevsim değişiyor, biz yine buradayız… 16 yılımı onayladılar… Kaldı iki müebbet…”
Kırgınım, dayanamıyorum
Saçlar daha çok beyazlamış… Bu defa kızgın gördüm sizi…
Kırgınım… Dayanamıyorum… Bir yalan ki milyonlar biliyor yalan olduğunu ama yine de göz göre göre susuyorlar… Canım yanıyor…
Ceza onaylandı o yüzden mi?
Artık umrumda değil ceza filan… Beni, bizi en çok Necdet Özel’in açıklaması yaraladı.
Genelkurmay Başkanı Özel’in son yaptığı açıklamadan mı söz ediyorsunuz?
Evet… Special Necdet diyoruz artık ona… Hasdal Deniz Kuvvetleri Cezaevi’nde o böyle tanınıyor…
Karardan dolayı çok üzgün olduğunu dile getirdi… Tatmin olmadınız mı?
Ağlıyormuş… Hatta ailecek ağlıyorlarmış değil mi?
Evet…
Ağlamasınlar… Komutanlar ağlamaz. Ağlayan adamdan da komutan olmaz… Ağlıyormuş, biz hepimiz dimdik duruyoruz… Kimse bizim için ağlamasın… Eğer çok gözyaşlarınızı akıtıp yüreğinizi paralayacaksanız laik Türkiye’nin her gün biraz daha kararan geleceğine ağlayın…
TSK’da yeni dönem başladı
Uzun uzun cümeleler kurup, sorular soramıyorum… Öyle birikmiş ki anlatacakları yüreğinde, kelimeler hiç nefes almadan dökülüyor… Arada sırada başka görüşler için çıkan tutuklu arkadaşları kulağına eğilip kendi mesajlarını iletiyorlar… O da bana söylüyor…
Biliyor musun, Special Necdet’in bu açıklamasıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nde subay ve komutan dönemi bitti… Artık ilgili ve bilgili kamu görevlisi dönemi başladı…
Ne demek bu?
Şu demek, subay ve komutanlar cezaevlerini doldururken, ilgili, bilgili, üniformalı kamu görevlileri siyasi parti sloganlarıyla açıklama yapıyor. (Elini yumruk yapıyor…) Biz bu kadar mı değersizdik… Bir Türk subayının ODTÜ ormanındaki bir ağaç kadar bile değeri yokmuş… Orada bir ağacın arkasında onlarca ODTÜ’lü durdu… Bizim arkamızda yine biz vardık…

Denizciler istifa etmesin

İstifalar oluyor arka arkaya… Kararları kınıyorlar…
Sağolsunlar… Destek vermeye çalışıyorlar ama istifalar ömür kısaltıyor… Dışarıda bizim gibi düşünenler o kadar az kaldı ki, onlar da istifa edip elleriyle Deniz Kuvvetleri’ni AKP’ye teslim ediyorlar… Etmesinler…
Bir gece önceden bir karar bekliyordunuz… Ama ertesi sabah, beklenen olmadı?
Olmadı ya… Allah bir daha kimseye öyle bir çarşamba yaşatmasın… Bir gece önce herkes birbirine yarın çıkıyoruz diyordu… Çıkıyoruz… Ama çıkamadık… Ne oldu biliyor musun?
Ne oldu?
Orgeneral Çetin Doğan ve denizci arkadaşları darbeci oldu… Bu kararla, Hasdal Deniz Kuvvetleri Cezaevi’nde kaldık hepimiz…

Cezaevine yeni isim taktık

Beni karşılarken de böyle dediniz… Adı mı değişti buranın?
Evet, biz değiştirdik… Çarşamba akşamı kimse gönül koymasın diye el salladık buradan dışarıya çıkan otobüslerin ardından… Gülerek uğurladık arkadaşlarımızı özgürlüğe…
Peki ya sonra?
Sonra sağıma baktım denizci… Soluma baktım denizci… Sonra bir hesap yaptık zaten ordunun içinde yüzde 9 oranında personel mevcuduna sahip olan Deniz Kuvvetleri 134 personeli ile darbe senaryosunda başrol oynamış… İnanılır gibi değil, bu ceza alanların yüzde 57’sine denk geliyor… Bunun neden böyle olduğunu da anlatacağım sana… Türk Deniz Kuvvetleri içinde AKP ve cemaat eksenli yapılanma bir türlü istenen seviyeye gelmemişti… Ama şimdi kendi istedikleri kadrolaşmayı 5-10 yıl içinde tamamlarlar… O yüzden de kalanlar istifa etmesin diyoruz…

Kar­da­k’­a Türk Bay­ra­ğı­’nı di­ken isim­di

Tür­ki­ye ve Yu­nu­nis­tan ara­sın­da­ki Kar­dak kri­zi, Al­bay Ali Türk­şe­n ko­mu­ta­sın­daki SAT ti­mi­nin 30 Ocak 1996’da ka­ya­lık­la­ra Türk Bay­ra­ğı­’nı dik­me­siy­le çö­zül­müş­tü. Tu­tuk­lu as­ker­le­rin tep­ki­si ise; ka­mu gö­rev­li­si ol­du­ğu için Bal­yo­z’­la il­gi­li ko­nu­şa­ma­ya­ca­ğı­nı söy­le­yen Öze­l’­in “On­la­rın acı­sı­nı yü­re­ğim­de his­se­di­yo­rum. TSK’­ya ni­fak sok­ma­ya ça­lı­şı­yor­la­r” söz­l
e­ri­ne…

Mücadelemiz daha yeni başlıyor!

Biz konuşurken yan pencereden bir başka görüşteki tutuklu sesleniyor… “Reyhanlı’yı unutma…”
Dün akşam Reyhanlı davası için öngörülen cezalarla ilgili haberleri izledik. Müebbete varan hapis cezaları vereceklermiş… Vay be! 55 kişinin canını al, müebbete varan cezalar öngörülsün… Müebbet değil… Senin için canını, hayatını ortaya koymuş askerine de müebbet ver… Kimi öldürdük biz? Kime hainlik yaptık? Hiç kimseye… Biz sadece sevdik…
Şimdi sırada Poyrazköy var…
Var… Onda da iki müebbetim var… İçimiz öyle rahat, başımız öyle dik ki… Ben (tırnağının ucunu gösteriyor) şu kadar suçlu olsaydım sana konuşacak yüzüm olur muydu?
Af diyorlar… Yeni düzenleme de olabilir belki… Kulislerde konuşuluyor…
Biz affedilecek ne yaptık ki… Beni kimsenin affetmeye hakkı yok… Hatırlıyor musun sana daha önce geldiğinde herkes dışarı çıkınca kendine bir hayat kuracak, kimse bir daha bugünleri hatırlamayacak demiştim… O söylediğimi unut… Bizim mücadelemiz yeni başlıyor. Yazarak, çizerek, konuşarak, düşünerek yeni başlıyor her şey… Biz şimdi daha da güçlüyüz…
Bu kadarla bitmiyor… Tüylerim diken diken oluyor o konuşurken… Kalbim sıkışıyor… Okuyacaksınız hepsini yazacağım.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.