GİZLİ SEVR

O hedefe doğru gidiliyor. Siyasilerin ‘sudan sepelerle, ispatsız delilsiz cezaevinde’ dediği epey bir askerimiz mevcut. Allah muhafaza, vatanımız işgal olmuş da insanlarımız esir edilmiş gibi

Ya çete kurmuşlar, ya casusluk yapmışlar, darbe planlamışlar; suçlamalar böyle. Masallarla büyüdük fakat bu kadarını duymamıştık. Benzeri Sevr’de oldu tarihe bakarsak. 1. Dünya Savaşı sonrasında yenilmiş kabul edilen Osmanlı diye başlar ya anlatım, aslında buna karşıyım. Nasıl olduğu değil, neticedir önemli olan. Öngörülen strateji sonunda bir ülke Sevr’i imzalamışsa, savaşı kaybetmiştir.

Vatanımı işgal ile bitecek sürece yenilgi denir. Aynen şimdinin benzer tehdidi gibi. Bahaneye gerek yok. İsrail’le birlikte Amerikan menfaatlerini ilgilendiren O.Doğu petrollerinin paylaşımı ve güç gösterme savaşına ‘dakka dukka’ diye dalınırsa, sıra bize de gelir. O kural, haksızlık yapana yardakçı olan, üstelik ordusu dağılma aşamasına gelmiş her devlet için geçerli.

Sevr sonrası Türkler işgale karşı çıkar, batı emperyalizmine karşı savaşırken, kurtuluşun maddi nüvesi askerdi. Mustafa Kemal’den, Doğu Anadolu’yu Ermenilere, Ruslara karşı müdafaa eden 15. Kolorduya kadar Türk askeri vardı için işinde. Evet yeri gelende işgalcilere karşı dirgenle, çakar almaz ve tükenmez vatan sevgimizle saldırdık. Manevi kuvvetimiz sınır tanımadı.

Fakat unutulmaması ve görülmesi gereken gerçek, Türk askerinin istiklal Savaşında yer aldığıdır. Özetle; bir millet sivilinden askerine birleşerek vatanını kurtardı.

Bugün yaşadıklarımıza bakınca akla gelen şu oluyor. TSK mensupları son dönemde ‘demokratikleşme’ söyleminde boğulmuş gibi. Çeşitli sebeplerle mensuplarının yargılanması, halk nezdinde itibarsızlık operasyonu olarak algılansa da, sanki onları da bozguna uğratmış gibi görünümdeler. ‘Darbe istemiyoruz elbette’ gibi sıradanlaşmış cümleyi kurmaktan da usandık.

Yüzün üzerinde pilotun istifasına TSK ve Erdoğan’ın bakışı ‘istifa olağan bir durumdur.’ Bu pilotlar doğruysa dolgun maaşlarla özel havayollarında çalışmak üzere ayrıldılarsa, toplu olarak bu iş organizeli yürütülmüş demektir. Buna yeni istifalar eklendi, donanmadan.

Sevr’e gerek kalmadan, asker kendiliğinden ayrılıyor. Türk askeri daha çok para kazanmak hırsı ile mi bırakıyor? Bu oyunu kuran kim? Klasik soru, olası bir savaşta hava savunmasına ve donanmaya gerek kalmadı mı? Patriotlardan sorumlu komutan ‘güney bölgesi güvenlikte’ demiş. ‘Vatanımızı NATO toprağı’ zannedenlerce yönetiliyorken başka ne olabilirdi ki.

Türk askeri susmuşken patriotçunun konuşması, iktidara askeri baskı olmuyor mu? Bunu askeri vesayeti dilinden düşürmeyenler cevaplasın.

Özetle; ‘ilerde ülkemiz işgal edilirse, omuz omuza savaşacak askerimiz kalmayacak.’ Yakında TSK özelleştirip, askeri ücretle çalışacak işsizler ordusu teşekkül ettirilebilir. Daha olmadı Allah muhafaza vatanımızın olası işgalinde, sadece ‘Fil Sûresi okutulabilir.’

Sürekli anlatırım, içime dert olmuştur. Koalisyon güçleri Bağdat’a ezan sesleri arasında füze yağdırırken, kanal 7 televizyonundan bir muhterem bizleri ‘Fil Suresi okuyun’ telkini ile uyuşturmuştu. (Kim dersiniz?)

Haçlıların sağ salim eve dönmesi için duacı olan bir anlayışa verilen primden sonra, ayet okumak ne fayda sağlar? TSK özelleşirse, ‘Fil suresi okuyan imamlar birimi’ kursunlar. Bak işte o zaman pilota, askere ihtiyaç olmaz. Olmaz da, az sonra okuyacaksınız. Fil suresi Ebrehe ve ordusunu yerle bir etti ayete göre. Ebrehe stratejisinde eş başkan olan muhteremin yönettiği devlet nice olacak?

Engin Alan Paşanın dediği gibi asker ‘muharebe sahasında değil mahkemede mağlup oldu.’ Devam edersek Türk Milletini muharebe meydanında yenemeyeceğini bilen batı, ‘Sivil Anayasa’ adı altında vatanını elinden almak istiyor.

Ebrehe ile hareket edip Allah’a sığınma çelişkisi içinde iktidarımız.

***

Ebrehe stratejisinde eş başkanlık ve demokrasi aldatmacası

Fil Sûresi. Sûre, döneminde en güçlü ordu sayılan fillere sahip Ebrehe’nin Kâbe’yi yıkmak istemesini ve helâk oluşunu anlatır. Fillerin önündeki koskoca mamutu ve binlerce kişilik ordusu ile gurur içinde yürüyen Ebrehe’yi yerle bir eden kim oldu? Mamut şehre (Kâbe’ye) yaklaştığında dizleri üzerine çöktüğünde, niye kaldırılamadı? Diğer fillerde Kâbe’ye yönlendirildiğinde ya çöktüler, ya da başka yönlere kaçtılar.

Ebrehe’nin ordusu Mekke’ye girdiği sırada ise o vakte kadar hiç görülmemiş kuşlar, gagalarında taşıdıkları pişmiş balçıkları onların üzerine bıraktı. Koca ordu biçilmiş ekin gibi dağılıverdi. Sûre, Ebrehe ve yardakçılarının sonunu a
nlatıyor efendim.

"Rabbinin, fil sahiplerine ne yaptığını görmedin mi? Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı? Üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar atan sürü sürü kuşlar gönderdi. Nihayet onları yenilmiş ekin yaprakları haline getirdi." (Fil Sûresi)