GAZİ YİĞİT: ÇOCUĞUMU BİR KEZ OLSUN KUCAĞIMA ALIP SEVEMEDİM
ZAMAN
http://www.pressdisplay.com/staging/timesonline/tr/viewer.aspx
GAZİLERİN YÜREK BURKAN HAYAT HİKAYELERİ:
Çocuğumu bir kez olsun kucağıma alıp sevemedim
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), vatan için kollarını ve bacaklarını feda eden gazileri yalnız bırakmıyor. Komutanların uzattığı yardım eli ile hayata tutunan gazilerin hikayeleri ise oldukça hüzünlü. Jandarma Uzman Yılmaz Yiğit iki kolunu, bacağını ve gözünü kaybeden gazilerden. Onca sıkıntıya rağmen hayata sımsıkı sarılan Yiğit, “Çocuklarınızı sevemiyorsunuz. Kollarınız bacaklarınız protez. Çocuğum doğduğu an kucağıma alamadım. Protezle tutamadım. Sevemedim.” diyerek üzüntüsünü dile getiriyor. Tekerlekli sandalyeye bağlı yaşamını sürdüren Binbaşı Bahadır Bartu ise “En çok koşmayı özledim.” diyor.
TSK Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi, kapılarını Cihan Haber Ajansı’na açtı. Teknolojinin en son imkanları ile donatılan merkez, en son ismini sanatçı İbrahim Tatlıses ile duyurmuştu. Tatlıses, Almanya’daki tedavisinin ardından bu merkezde bir süre kalarak tedavisine burada devam etmişti. Merkezin Başkanı Tuğgeneral Celalettin Bacanlı, terörün yoğun olarak yaşandığı dönemlerde tesisin bir ihtiyaç olarak ortaya çıktığını söyledi. Merkezde 200 yatak kapasitesi olduğunu ve 80 yataktan sivillerin istifade ettiğini kaydetti.
Rehabilitasyon merkezinde tedavi gören askerlerin hikayeleri ise yürek burkuyor. Kimileri kolunu kaybetmiş, kimileri ise bacaklarını. İşte onlardan bir tanesi Jandarma Uzman Çavuş Yılmaz Yiğit. 20022007 yılları arasında Şırnak’ta Özel Harekat’ta görevli olduğunu anlatan Yiğit, başından geçen acı olayı şöyle anlatıyor: “Mayına basma sonucu iki kolumu, bir bacağımı ve bir gözümü kaybettim. Mayın patladığında, 21 kişi yaralıydık. Sanki vücuduma elektrik verilmiş gibi hissettim. Sonra sol koluma baktım sol kolum yoktu. Baktım bacağım da yok. Ben kelime-i şehadet getirdim. ‘Beni bırakın.’ diyordum, ‘Muhtemelen ben şehit olacağım. En azından, size bir şey olmasın.’ dedim. Tüfeğimi istedim. Tüfeğim yok… Sonra bakıma muhtaç duruma düşüyorsunuz. Çocuklarınızı, sevemiyorsunuz. Kollarınız, bacaklarınız protez. Çocuğum doğduğu an, kucağıma alamadım. Protezle tutamadım, sevemedim. Çocuğunuzla oynayamıyorsunuz.”
Emekli Binbaşı Bahadır Bartu ise 1997 yılında Hakkari’de görev yaparken Çukurca’da yaralanmış. Omuriliğinde hasar oluşan Bartu, “O günden beri hayatımı tekerlekli sandalyede sürdürüyorum. En fazla koşmayı özledim. Halı sahada maç yapmayı da çok özlüyorum. Ellerimi cebime sokup yürümeyi çok isterdim. Sandalye çok kısıtlıyor insanı.” şeklinde konuşuyor.