BAŞBUĞ: MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR
http://tbmm.ajanspress.com.tr/customer/basic/press/Displayer.aspx?id=21103555&
Ergenekon davasında 1 yılı aşkın süredir Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski Orgeneral İlker Başbuğ ‘sanıkların konuşma süreleri’ listesine büyük tepki gösterdi
‘Mızrak çuvala sığmıyor’
İstanbul Haber Servisi – Ergenekon davasından 1 yılı aşkın süredir Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan emekli Orgeneral İlker Başbuğ, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin “sanıkların konuşma süreleri” listesine tepki gösterdi. Başbuğ, duruşmada neden savunma yapmadığına ilişkin konuşmasının en fazla 10 dakika sürdüğünü ifade ederek, “Mahkeme tarafından 2 saat 18 dakika konuşma yapıldığının ileri sürülmesini anlamak mümkün değildir” dedi.
Orgeneral Başbuğ’un “Meşruiyetini Yitiren Mahkemeler” başlıklı bir yazısı dün sosyal paylaşım sitesi Twitter’daki hesabından ve www.ilkerbasbug.com.tr adresli web sitesinde yayımlandı. Başbuğ, yazısına geçen günlerde basında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hazırlanan bir çizelgeye dayanarak, “mahkemede 2 saat 18 dakika konuştuğu ve savunma yaptığı” şeklinde bir haber yayımlandığına dikkat çekerek başladı. Başbuğ, “Kimsenin bu haberi sorgulamaması üzerine, bu konuya bir açıklık getirilmesinin uygun olacağını düşündüm. Bugüne kadar geçen sürede, sadece 27 Mart 2012 günü yapılan duruşmada konuştum. Konuşmanın amacı da neden mahkemede savunma yapmayacağımı açıklamaktı. Bu konuşma, duruşma tutanaklarında 1.5 sayfayı kapsamaktadır. Okunması da olsa olsa en fazla 10 dakika sürmüş olabilir” dedi. Açıklamasında duruşmadaki konuşmasına yer veren Başbuğ mahkemenin konuşma süresiyle ilgili çalışmasına şöyle tepki gösterdi:
“Konuşmam 10 dakika sürdü ise geriye kalan 2 saat 8 dakikada ne oldu? Bu süre, Mahkeme Başkanı’nın savcılık sorgu tutanağını okuması ve kamuoyunda büyük tartışmalara ve tepkilere neden olan, iddianamede olmayan, bazı soruların tarafıma yöneltilmesi ile geçmiştir. Yöneltilen bu sorulara da cevap verilmemiştir. Hal böyle iken, Mahkeme tarafından 2 saat 18 dakika konuşma yapıldığının ileri sürülmesini anlamak mümkün değildir.”
“Meşru sözcüğü esas itibarıyla yasallık anlamına gelmektedir” diyen Başbuğ yazısını, “Ancak aynı zamanda toplumun kabul etmesi, benimsemesi ve desteklemesi anlamlarını da taşımaktadır. Hem bu mahkemelerin Türk milleti adına yargı yetkisini kullandığını söylemek, hem de aynı mahkemelerin Türk milletinin gözündeki meşruiyetini yitirdiğini ileri sürmek, ülkedeki çok şeyin tükenme noktasına gelmekte olduğu anlamına gelir. Umarız, elde kalan mevcut zaman tükenmeden, yetkili ve sorumlu makamlar, üzerlerine düşen tarihi görev ve sorumlulukları gecikmeden yerine getirirler” ifadesiyle tamamladı.
‘Cinayet işleniyor’
Başbuğ, isim vermeden Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın CNN Türk’te 28 Şubat günü “Ankara Günlüğü” programındaki sözlerine dikkat çektiği yazısına şöyle devam etti: “27 Mart 2012 günü bütün gücümle isyan ettiğim durum, her geçen gün herkes tarafından da açıkça görülmekte ve anlaşılmaktadır. Silivri’de yaşanan hukuk cinayetleri o kadar büyük boyuta ulaşmıştır ki, artık mızrak çuvala sığmamaktadır. Bunun son örneği de darbe iddialarının mağduru durumunda olan hükümetin bir üyesinin yapmış olduğu bir konuşmada söylediği şu sözlerde görülmektedir. ‘Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ’un terör örgütü üyesi olarak nitelendirilmesi, bu davaların meşruiyetine gölge düşürmüştür’ Bu cümle önemlidir ve çok anlamlıdır.”