ASTSUBAYLAR NE İSTİYOR, SON DURUM NEDİR?-6
http://tbmm.ajanspress.com.tr/customer/basic/press/Displayer.aspx?id=32098933&
Astsubaylar Ne İstiyor, Son Durum Nedir?
Seçkin Karaşahin
TEMAD Çankırı İl Başkanı
• Dünden devam
NE İSTİYORUZ?
7.Lojman konusu daha da iç karartıcıdır. Burada bir oran neredeyse söz konusu değildir. Lojmanların % 40’ı Astsubaylara % 55’i subaylara % 5’i (Jandarmada % 15’i) uzman çavuş ve sivillere tahsis edilir. Ancak bu sayısal oranla terstir. Kısaca subayların tamamı lojmandan faydalanırken arta kalan lojmanlar Astsubaylara verilir. Faydalanma oranları eşit olsa bile subay sayısının az olması nedeniyle lojmandan faydalanan subay sayısı Astsubayların 4 katı olacaktır. Bu haksızlık hangi değer yargısı ile haklı gösterilebilir, adaletsizlik önlenmelidir.
8.Emekli Sandığı KANUNu’nun EK-70 Maddesi 1. fıkra (b) bendinde yer alan gruplardaki oranlar belli bir seviyede azalmasına rağmen 3. ve 2. derecedeki personelin oranları orantısız bir şekilde azaldığı için bu dereceden maaş alan personel 1-3 yıllık eksik hizmet için ömür boyu % 30-40 oranında eksik maaş almaktadır. Bu konuda defalarca Genelkurmay Başkanlığı ve MSB tarafından yasa teklifi verildiği açıklanmasına rağmen adaletsizlik giderilmemiştir.
9.Yürürlükteki iç hizmet KANUNu ve askeri ceza 1930’lu yıllardan kalma ve çağın çok gerisindedir. Personel KANUNundaki hükümler subaylara imtiyaz ve ayrıcalık tanımaktadır. Bu yasaların çağın gereklerine uygun olarak yeniden düzenlenmesini bekliyoruz.
10.Türkiye Cumhuriyeti bir Hukuk Devletidir. En yüksek makam olan Cumhurbaşkanının hürriyeti bağlayıcı ceza vermeye, yani hapis cezası vermeye yetkisi yoktur. Ancak Orduya yeni katılmış, mesleği hukuk olmayan bir subayın kendi kararı ile hapis cezası verme yetkisi vardır. İddia makamı ve yargıç aynı kişidir. Olağanüstü durumlarda olağanüstü kararlar alınması gereği elbette ve özellikle de görevi savaşmak olan ordu için kabul edilebilir bir durumdur. Ancak, olağanüstü durumlarda olağanüstü mahkemeler oluşturulması gerekir. İnsan hak ve özgürlükleri olağanüstü durumlar söz konusu edilerek göz ardı edilemez. Kaldı ki hapis cezası yetkisi olağanüstü durumlarda değil, olağan durumlarda ve barış konuşlanması içinde de geçerlidir. AİHM bir Astsubayın başvurusu üzerine şahsi hürriyetin sadece mahkemelerce hâkim karan ile kısıtlanabileceğine hükmederek Türkiye’yi tazminata hükmetmesine rağmen yeni hazırlanan Disiplin Cezalan yasasında cezanın adı değiştirilmesine rağmen nitelik olarak cezalar daha da ağır hükümlerle şahsın ordudan ilişiğinin kesilmesine kadar giden bir hukuksuzluğu beraberinde getirmiş olup, şahsi hürriyeti kısıtlayan yasaların amirin keyfiyetine bırakılmasına devam edilmektedir.
11.Askerlikte hiyerarşik yapı gerekli ve hatta zorunludur. Bunu üniforma taşıyan herkes bilir ve kabul eder. Ancak, askeri garnizonlarda eşlerin ve çok acıdır ki çocukların da rütbesi vardır. Karşılıklı insani saygıdan kimsenin rahatsızlık duyması söz konusu değildir. Ancak, senin baban Astsubay sen arka sıraya geç. Benim babam subay ben senden önde oturacağım, burası subayların sosyal tesisi sen Astsubay eşi çocuğusun giremezsin, benim eşimin rütbesi seninkinden yüksek hizmet önceliği benim mantığı, ne yazık ki genç beyinlere kardeşlik yerine husumeti, sınıfsal ayrımcılığı yerleştirmektedir. Bu çağdışı düşünce ve tahakküm arzusu terk edilmelidir.
12.Kamu düzeninin işleyişi bellidir. Polisin özlük hakları İçişleri Bakanlığı tarafından takip ve teklif edilir, öğretmenlerin özlük haklarına ilişkin KANUN ve teklifler Milli Eğitim Bakanlığı tarafından takip edilir. Astsubayların da haklarının da Genelkurmay Başkanlığı ve MSB tarafından takip edilmesi gerekir. Ancak hem görevde olan Astsubaylara hem de emeklilerine ne yazık ki üvey evlat muamelesi yapılmakta, yukarıda ana hatları ile özetlenen haklara ilişkin hiçbir çalışma yapılmadığı gibi, ne yazık ki meclise kadar gelen teklifler bizzat Genelkurmay tarafından engellenmektedir! Biz bu ülkeye ve TSK’ne olan bağlılığımızı terimiz ve kanımızla ispat ettik personel arasındaki bu ayrımcılık sevgisizlik sarmaşığını büyütmekte olduğu unutulmamalıdır.
14.Orduda sadece subaylara ödenen MAKAM, TEMSİL, KADROSUZLUK, GÖREV, KOMUTANLIK tazminatından Astsubaylar yararlanamamaktadır. Komutanlık tazminatı ise göstermelik olarak binde bir oranında Astsubaya verilmiştir; özellikle Astsubaylar 631 sayılı KHK gereği almaları gereken temsil tazminatını Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 631 sayılı KHK özüne aykırı olarak uygulama içeren 2002/3546 sayılı BKK 1. maddesinin adil olmadığı gerekçesi ile iptaline karar vermiş olmasına rağmen alamamışlardır. Yeni düzenlemede aynı haksızlık devam ettirilmiştir.
15.Kalkınmada öncelikli ve olağanüstü hal bölgelerinde 2 yıl görev yapan kamu görevlileri 1 kademe almasına rağmen bu hak bizlerden esirgenmiştir.
16.Anayasamız ve AİHM angaryayı yasaklamıştır. Angarya zorla çalıştırmadır. Askeri okullardaki süreler dikkate alınmadan TSK adına 1-10 yıl okuyanda yeni düzenleme ile 10 yıl mecburi hizmete tabidir. Mecburi hizmet makul seviyelere çekilmeli, bu süreyi tamamlamadan ayrılmak isteyenlerin tazminat ödeyerek ayrılması sağlanmalıdır.
17.Günümüzün koşulları ve lisans mezunlarının er olarak askerlik yapmaları dikkate alınarak, Astsubay MYO Lisans seviyesine çıkarılmalı, fakülte mezunlarının astsubay sınıf okullarına alınma işlemine devam edilmelidir. Tüm bu sorunlarımıza ancak sizlerin desteği ile çözüm bulabiliriz. Mağduriyetimiz kader olmamalıdır. Saygılarımızla…