ASTSUBAYLAR NE İSTİYOR?-2 (KOMUTANSAK TAZMİNAT HAKKIMIZ)
POSTA
ASTSUBAYLAR NE İSTİYOR – 2
KOMUTANSAK TAZMİNAT HAKKIMIZ
Astsubayların maaşları, aldıkları tazminatlarla artıyor. Tazminat yoksa maaşları sonrasında emekli aylıkları düşük kalıyor. Astsubaylar,
"Görev tazminatı istiyoruz. Komutan olduğumuza göre; biz de komutanlık tazminatı almalıyız. Bu, bir yarbayın, albayın tazminatı kadar elbette olmaz ama belirli bir oranda bize de verilmeli" diyor
Astsubayların en büyük sıkıntısı geçim. Yani bugünkü maaşları ve bugünkü şartlara göre oluşan emekli aylıkları yetmiyor. Subay ve astsubay personelin maaşı, aldıkları tazminat miktarında aı*tıyor. Tazminat yok ya da az ise maaşlar da düşük kalıyor. Bu konuda astsubaylar Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) aracılığıyla taleplerini sıralarken, Genelkurmay Başkanlığı da astsubayların özlük hakları, eğitim olanakları, sosyal hakları ve sahip oldukları yetkiler konusunda neler yapılabileceğine dair astsubaylarla yarın masaya oturacak. Astsubaylar durumlarında iyileştirme niyetini görmezden gelmediklerini fakat haksızlıkların giderilmesi yönünde yeterli adımların atılmadığını düşünüyor. "Amacımız bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek" diyen astsubaylar ve astsubay emeklileri yine kendi ağızlarından Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) kanun hükmünde kararnameyle 2002 yılında getirilen "görev tazminatı’nın, bugüne kadar astsubaylara verilmediğini söylüyor.
Bugün itibarıyla TSK’da ödenen tazminatlar şöyle:
1- Makam tazminatı.
2- Görev (hizmet) tazminatı.
3- Temsil tazminatı.
4- Kadrosuzluk tazminatı.
5- Komutanlık tazminatı.
6- Komutanlık kursu tazminatı.
Makam tazminatı
12 Şubat 1982 tarihli ve 2596 sayılı kanunla; Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları ve Jandarma Genel Komutanı’na makam tazminatı ödenmesine imkan verildi. 26 Haziran 1984 tarihli 241 sayılı kararnameyle de orgeneral ve oramiral rütbesindeki subaylar makam tazminatı kapsamına dahil edildi. 24 Aralık tarihli kararnameyle ise makam tazminatı general ve amiral rütbesindeki personelin tamamı teşmil edildi (kapsama alındı). 9 Nisan 1990 tarihli kararnameyle TSK Personel Kanunu’na makam tazminatı cetveli eklendi ve kıdemli albaylara da makam tazminatı ödenmeye başlandı. 27 Aralık 1991’de çıkarılan kararnameyle de makam tazminatındaki "kıdemli albaylar’ ibaresi "albaylar’ olarak değiştirilerek, albay rütbesindeki subayların tamamına makam tazminatı ödenmeye başlandı. 19 Aralık 1996 talihinde makam tazminatı kapsamma yarbay rütbesindeki subaylar da dahil edildi. Ancak birinci sınıf da olsa astsubayların böyle bir hakkı yok.
Görev tazminatı karşısında ‘0’ yazıyor
‘Görev tazminatı’na bakıldığı zaman da benzer bir durum ortaya çıkıyor. Bakanlar Kurulu’nun 27 Haziran 1989 tarihinde aldığı bir kararla ‘A bendi kapsamına giren ve temsil tazminatı almayan personele de hizmet (görev) tazminatı hakkı verdi.
Bir başka ifadeyle, yarbay ve üst rütbedeki subaylara ‘görev tazminatı’ ödenmeye başlandı. Ancak karara göre; ‘görev tazminatı, 15 Ocak 2002 ile 14 Temmuz 2002 tarihleri arasında sadece 6 ay ödenecekti. Bakanlar Kurulu karar metninde geçen 6 aylık zaman sınırlaması, ’15 Temmuz 2002 tarihinden itibaren de devam olunur’ şeklinde değiştirildi ve görev tazminatı ödemesi sürekli hale getirildi. Ancak astsubaylarm maaş bordrosunda bulunan görev tazminatı hanesinin karşısmda ‘0’ yazıyor. Yani dereceleri ne olursa olsun astsubaylar bu haktan yararlanamıyor.
Kadrosuzluk tazminatı
9 Ağustos 1993 tarihinde de subaylara ‘kadrosuzluk tazminatı’ verilmeye başlandı. Kadrosuzluk sebebiyle terfi edemeyen veya yaş haddinden önce emekli edilen subaylara da 65 yaşına kadar ödenmek üzere tazminat hakkı verildi. Ancak, emekli subayların maaşında her ay önemli oranda artış getiren bu düzenlemede astsubaylardan söz edilmiyor. TEMAD yetkilileri, komutanlık ve komutanlık kursu tazminatmm da astsubaylar için verilmediğini söylüyor. Ancak astsubaylar takını komutanı olabiliyor. Astsubaylar, "Komutan olduğumuza göre; biz de komutanlık tazminatı almalıyız. Bu tazminat bir yarbayın, albayın tazminatı ölçüsünde elbette olmaz ama az da olsa belirli bir oranda verilmeli" diyor.
TSK’da tazminatlar
Ödenen tazminat |
Subay Astsubay |
|
Temsil tazminatı Görev tazminatı |
VAR VAR |
YOK YOK |
Makam tazminatı Kadrosuzluk tazminatı |
VAR VAR |
YOK YOK YOK YOK |
Komutanlık tazminatı Komutanlık kursu tazminatı |
VAR VAR |
|
Not: Subaylar emekli olduklarında maaşlarının yüzde 80-85’ni alıyor. Astsubaylar emekli olduklarında maaşlarının yüzde 45-50’sini alıyor. |
SİCİL AFFI TALEP EDİYORLAR
Astsubay emeklileri sicil ve disiplin affı bekliyor. Geçmişte çok küçük nedenlerle de olsa bazı disiplinsiz davranışları nedeniyle hem hapis hem de kademe durdurma cezası almış personel hapis cezalarını çektikleri halde kademe durdurma cezaları emekliliklerine de yansıması nedeniyle bu cezanın yaptırımını emeklilikte de çekmeye devam ediyorlar. Hatta ölümleri durumunda geride kalan dul eş ve yetim çocukları da bu cezanın yaptırımlarını çekmeyi sürdürüyor. Bu durumdaki astsubaylar Meclis’e verdikleri dilekçede şu talepte bulunuyor: "Çıkarılan bazı af yöntemlerinde de uygulanan şartlılık müeyyidesi; pekala askeri disiplin suçları için de uygulanabilir ve disiplin sağlanması konusunda verimli sonuçlar elde edilebilir. Ceza alan personelin kademe durdurma cezası ‘şartla affedildiğinde’ ceza almış personeller cezayla kaybettiği kademesini yeni bir disiplin suçu işlediği takdirde eski cezasının da yükleneceği gerçeğinden hareketle disipline azami dikkat göstereceği aşikardır. Biz emeklilerin de faydalandıracağı bir disiplin ve sicil affı çıkarılması hem vicdanidir hem de hukuki dayanağı mevcuttur. Böylece insanların eşitliği ilkesi de yeniden gözetilmiş olur ki (bugüne kadar hiçbir askeri personel hiçbir aftan faydalanamamıştır) bu da insanların, verilen yeni bir şansla göreve çok daha motive olmalarını sağlayacaktır. Bu işin öyle maddi bir boyutu ya da külfeti de yoktur. Konu bizler için maddi olmaktan çok, manevi olarak mutlu olmamızı sağlayacaktır. Zira her türlü suçun defalarca affedildiği ve hatta dopingli yarış atlarının bile affedildiği ülkemizde bu gerçekle yaşamaya devam etmek hem görevdeki hem de emekli olmuş personele çok ağır geliyor."
NE DEDİLER?
■ Ersen G. (Astsubay)
‘Aidiyet duygumuz yok oluyor’
Astsubayların talebi imtiyaz ve ayrıcalık değildir. Astsubaylar sadece adalet ve insan onuruna saygı istiyorlar. Her kurum kendi personelini koruyup kollarken bu ülkeye ve orduya sadakatlerini teri, kanı ve canı ile ispatlamış astsubaylara kendi kurumları önyargılarla tahakküme varan sosyal ekonomik ve insani haksızlıklar yapıyor. Örneğin; ayın 6-8 günü 24 saat esasına göre tek kuruş fazla mesai almadan nöbet, tatbikat, gece eğitimi ve özel görevlerle gününü kışlada geçiren astsubaylar;
büro memuru statüsünde birçok devlet memurundan daha alt derece ve kademeden göreve başlatılıyor ama hak ettikleri tazminatları alamıyor. Subayların dışındaki personelin moral motivasyonu ve aidiyet duygusu yok olmak üzeredir.
■ Hakan M. (Astsubay)
‘Bizi bu hale getirdiler’
Subaylar hukuk okuduğu takdirde askeri hakim olabiliyor. Şu anda hukuk okuyorum. Ancak astsubayların askeri hakim olması mümkün değil. Bu nasıl bir ayrımcılıktır? Diğer en büyük yaşadığımız sıkıntı mesai saatlerinin iki dudak arasında olması. Hepimizin ailesi var. Ancak birlik komutanı istediği takdirde keyfi olarak gece 23.00’e kadar bize mesai yaptırabiliyor. Hafta sonları çağırıyor. Zaten ayın üç haftasonu nöbet tutuyoruz, bir de üzerine mesai yapıyoruz. Üzerine de insan yerine konmuyoruz. Yazacak çok şey var. Ama bu meslekte olup da severek astsubaylık yapan insan var mıdır, bilemiyorum. Bizi bu hale getirdiler.
■ İbrahim Üret (Emekli Hava Sağlık Kıdemli Başçavuş)
‘Otorite kaybından korkuyorlar’
4 yıl eğitim veren Astsubay Okulları ve Askeri Liseler kapatıldı, sivil kaynaklardan temin yoluna gittiler.
Çünkü 4 yıllık askeri okullarda yetişenler mesleğinde, ahlakında, terbiyesinde, askeri bilgisinde temayüz etmiş (sivrilmiş) personel olarak orduya intisap edip (mensup olup) eğitimlerine üniversitelerde devam edince subaylar kendi otoritelerini kaybedeceklerinden korktular. Sivil kaynaktan gelen sözleşmeli subay, astsubay, uzman çavuş, sivil memur subaylara yakın davranacak ya da tabiri caizse ispiyonculuk yapacak/yapmak zorunda bırakılacak. Neticede askerinin, kendi emri altındaki personelin hakkını koruyamayacak, görev ve sorumluluklarının altında ezilecek, kişiliğini, sağlığını kaybedecek, canını kaybedecek ve intihar edecek. Sivil kaynaktan temin uygulamasının ordunun savaş gücünü yıprattığını düşünüyorum.
YARIN: Sağlıkta çifte standarda hayır!