Dolar 34,4790
Euro 36,4005
Altın 2.956,07
BİST 9.292,39
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 17°C
Hafif Yağmurlu
Ankara
17°C
Hafif Yağmurlu
Cum 17°C
Cts 2°C
Paz 2°C
Pts 2°C

ASTSUBAYLAR NE İSTİYOR?-11 (ASTSUBAY EŞİ OLMAK ÇOK ZOR)

ASTSUBAYLAR NE İSTİYOR?-11 (ASTSUBAY EŞİ OLMAK ÇOK ZOR)
17/02/2014 3:10 PM
2.341
A+
A-

POSTA

ASTSUBAYLAR NE İSTİYOR? 11

Astsubay eşi olmak çok zor

Bir astsubay eşi olmanın ne anlama geldiğini eşlerine sorduk. "Her sabah kalktığınızda sol tarafınızın sızladığını hissetmek" diyen bir astsubay eşine bir bahriyeli eşi, "Fedakarlık demek, sabretmek demek, sevdiği gemide, kendisi yuvasında nöbet tutmak demek" yanıtını verdi

Astsubayların sıkıntılarının en büyük paydaşlan eşleri ve çocuklan. Sık sık yaşanan tayinler, zor şartlardaki yaşam koşullan, çocuklann sürekli değişen okullan astsubay eşlerini zorluyor. Kimi astsubaylar tayin olduklan bazı yerlere ailesini götüremiyor ya da götürmek istemiyor. Uzun süreli aynlıklar kimi yuvalann dağılmasına neden oluyor. Özellikle denizci astsubaylarda çocuklann doğumunu göremeyen, eşlerini çok özel günlerinde yalnız bırakanlann dramlan gerçekten yürek burkuyor. Biz de astsubay eşlerine kulak verelim dedik. Bir astsubay eşi olmanın ne anlama geldiğini birinci ağızlardan dinledik. Belki birçok devlet memurunun yaşadığı sıkıntılar onlarinki. Fakat bazı sorunlan var ki astsubay eşi olmanın dayanılmaz zorluklan işte onlar…

Ancak yaşayan anlar

Bir emekli deniz astsubayının eşi Zeynep Batımor anlatıyor: "Bahriyeli eşi olmak, seyirlere her gidişlerinde gözyaşlanyla uğurlamak, arkasından el sallamak demekti. Gece karanlık çöktüğünde saatlerce fotoğraflanna bakmak, hayallere dalmak, yatağına yattığında yavrusuna sanlıp onunla uyumak, rüya ile gerçeği birbirine kanştırmak demekti. Sabırla, umutla ufuktan gelen geminin kendisine doğru geldiğini, sevdiğine sanlacağı anın heyecanını yaşamak, aslında eli boş kalmak, yine de umutla, sabırla beklemek demekti. Kapı her çaldığında eli ayağı heyecandan titreyerek sevinçle koşmak, onu karşısında görememek ama yine de umudunu yitirmeden umutla, gururla, şerefle yolunu gözlemek demekti. Her dakika sevdiğini sevgiyle, sabırla beklemek, her zaman kalbinin atışını sanki duracakmış sanmak, nereye baksa onu görmek, her nefes alışında sevdiğini yaşamak demekti.
Bahriyeli eşi olmak: fedakarlık demek, sıkıntılara göğüs germek, sabretmek demek, sevdiği gemide kendisi yuvasında nöbet tutmak demekti. Yıllar geçse de asla pişmanlık duymadan gururla onunla yaşamak demekti. Kolay değildir bahriyeli eşi olmak. Bunu kimse anlayamaz ancak yaşamak gerek. Bahriyeli eşinin yaşadıklan saymakla bitmez, sayfalara sığmaz. Ne mutlu asker eşi. bahriyeli eşi olmak! Dünyaya tekrar gelsem yine bahriyeli eşi olmak isterim çünkü çok mutlu, gururluyum. Askerim: çünkü ben bahriyeliyim…"

‘Astsubay eşiyim diye selamı kesti’

İsmini vermek istemeyen bir astsubay eşinin aktardıklan çok çarpıcı: "Kimya ve İngilizce öğretmeniyim. Anne, baba, abla ve dedesi öğretmen olan. milliyetçi. İzmir’de modem bir ortamda yetişen, kolej ve Fen Lisesi okuyan bir kadınım. Fakat astsubay eşi olduğum için 14 yıllık evliliğimde maruz kaldığım tavırlardan dolayı ordudan soğuyan bir vatandaşım. Bu kültürle yetiştiğim için orduevlerinde ve lojmanlarda zaman zaman aşağılanmalara maruz kalmaya alışmakla beraber 14 yıldır bir astsubay eşi olarak hem gururluyum hem de ordu tavnnı içime sindiremiyorum. Bu yıllar boyunca başıma birçok olay geldi. Askeri ortamlardan mümkün olduğunca uzak durmaya çalıştım. Eşimin hapse girmesi, sicil notunun fazlasıyla düşürülmesi pahasına askeri çaylara gitmemeye çalıştım. Derste olduğum saatte bile çaya katılmam için eşime uyan geldi. 40 öğrenciyi bırakıp müdürden izin alıp komutan eşlerini memnun edecekmişim. Gitmedim tabii ki. Subay eşi bir meslektaşım beni subay eşi zannederken verdiği selamları astsubay eşi olduğumu anlayınca kesti.
Sadece şehit olduğu zaman insan yerine konulan astsubay ve uzman erlerin fazlasıyla sorunu var…"

Özür dilerim kızım

Bir astsubayın yaşadığı sıkıntılan kızına aktanşına kulak verelim: "Özür dilerim kızım: sana hak ettiğin bir maddiyatta hayat sunamadım. Bize emeğimize karşılık maaşı vermediler. Her talebini karşılayamadım. Sana hak ettiğin eğitimi sağlayamadım. 2 yılda 1 gördüğüm keyfi atamalarla düzenli bir okul hayatın olamadı. Bazen kültürünü, bazen dilini bilmediğin çocuklarla farklı farklı okullarda eğitim gördün. Hiçbir arkadaşlığın 2 yıldan fazla sürmedi, hep yanm kaldın. Sana hak ettiğin bir oda veremedim. Adaletsiz lojman sistemi hayatımızı hep etkiledi. Birileri. Lojmanın iyisi bana çıkar mı?’ diye dertlenirken biz. Acaba bize lojman çıkar mı?’ diye kaygılandık. Çıkan lojmanlar ise kimsenin beğenmediği, güneşsiz, küçük basık yerler oldu. Bazen o kötü lojmana bile muhtaç olduk terörün göbeğinde yaşadık. Ölüm korkusunu sana yaşattıranlar değil ben utanıyorum kızım. Terörün ne olduğunu öğrenemeyecek kadar küçüktün. Öğrendin silah sesleriyle. Özür dilerim kızım: her istediğinde yanında olamadım. Hep bir özlemle büyüdün. Keyfi mesailer, keyfi nöbetler, cezalar, denetleme hazırlıklan buna sebep oldu. Bazen seni ve tüm ailemi götüremedim çalıştığım yerlere. Aile götürülemeyecek yerlerdi kanun öyle diyordu. Atadılar. Statümü ve rütbemi sen de taşıdın benim gibi. Serviste sana gösterilen yere oturdun. Yaşıtlannın babalan farklı rütbelerde olduğu için onlarla aynı sosyal mekanlarda oturamadın. Daha kalabalık, daha köhne yerlerde bulundun. Çok sıra bekledin. Seni hak ettiğin bir tatile bile götüremedim. Ya görev vardı ya denetleme. Kamp sırası ise 10 yılda bir gelemedi. Diğerleri gibi her yıl gidemedik. Puanımız kontenjanımız yetemedi. Astsubay olduğum için özür dilerim kızım."

YARIN: DAHA ÇAĞDAŞ BİR İÇ HİZMET YÖNETMELİĞİ İSTİYORLAR

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.