ASKERLER VEKİL OLACAK MI?

Askerler vekil olacak mı? 

Bozdağ, seçilme yaşını 18’e düşüren anayasa değişikliği teklifi hakkında konuştu.

TBMM (AA) – Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, seçilme yaşını 18’e düşüren anayasa değişikliği teklifine ilişkin, ”Teklif, seçilme yaşını 25’ten 18’e çekiyor. Silah altında bulunan er, erbaş ve askeri öğrencilerin oy kullanma yasağını ortadan kaldırıyor. Milletvekili seçilme şartları arasında yer alan askerliğini yapmış olma kuralını, askerlikle ilişiği bulunmamış olma şeklinde değiştiriyor” dedi.

TBMM’de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bozdağ, seçilme yaşını 25’ten 18’e indiren bir anayasa değişikliği teklifini imzaya açtıklarını ve TBMM Başkanlığı’na sunacaklarını söyledi.

Bozdağ, ”Teklif, seçilme yaşını 25’ten 18’e çekiyor. Silah altında bulunan er, erbaş ve askeri öğrencilerin oy kullanma yasağını ortadan kaldırıyor. Milletvekili seçilme şartları arasında yer alan askerliğini yapmış olma kuralını, askerlikle ilişiği bulunmamış olma şeklinde değiştiriliyor. Askerliğini yapmamış kişilerin seçilmelerine ilişkin usul ve esasları, sınırları ve kapsamı kanunla düzenlenmesi için yetki veriyor. Yapılan şey bu” diye konuştu.

Harp akademisi öğrencilerinin milletvekili olup olamayacağına ilişkin soru üzerine de Bozdağ, ”Anayasanın 76. maddesinde sayılan engeller dışında, bu engelleri bulunmayan herkes, 18 yaşını doldurmak kaydıyla milletvekili, belediye başkanı, il genel ve belediye meclisi üyesi adayı olabilme, seçildiği takdirde de bu görevleri yapabilme hakkına sahip olacak” şeklinde konuştu.

”Askeri okuldan ayrılacak mı-” sorusu üzerine de Bozdağ, ”Bunlarla ilgili konular, bunun sınırları, kapsamı, istisnaları, kanunla düzenlenecek. Kapsam daraltma yapılması söz konusu olmayacak. Bu hakkın kullanımının sınırları, usulleri, kanunla düzenlenecek” ifadelerini kullandı.

Anayasayı değiştirmek için sayılarının yetmediğinin hatırlatılması üzerine de Bozdağ, şunları kaydetti:

”CHP’nin seçilme yaşının 18’e indirilmesi için görüşleri var. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi’nin, askeri öğrencilerin de oy kullanma kapsamına alınması yönünde ifadeleri var. Nurettin Canikli’nin, daha önce CHP grup başkanvekilleriyle yaptığı görüşmede, bu konuda çalışmaları olduğunu, silah altındaki er, erbaş ve askeri öğrencilerin oy kullanması yönündeki engellerin kaldırılmasına olumlu baktıklarını ifade ettiler. Daha sonra CHP’den farklı açıklamalar geldi. Hepsi de yetkili kişiler. Bugün CHP ile arkadaşlar görüşüyorlar. Bizim önerimiz 18. Onu müzakere edecekler” dedi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, TSK’da şu anda 200-250 bin civarında muvazzaf askerin bulunduğunu belirterek, ”Bunlar oy kullanıyor. Gariban er ve erbaş kullanınca mı TSK’ya siyaset karışmış oluyor” dedi.

Bozdağ, TBMM’de gazetecilerin sorularını yanıtladı. ”Askeri öğrencilere oy verme hakkı verildiğinde, kışlada propaganda nasıl yapılacak-” sorusu üzerine Bozdağ, şu anda kışlada, hastanede, okulda propaganda yapılamadığını hatırlattı.

Bunların bir kısmının yasak, bir kısmının da işin doğası gereği olduğunu dile getiren Bozdağ, şunları söyledi:

”Propagandanın yapılacağı yerler Seçim Kanunu’nda yazılı. Okullarda, kışlada propaganda yapılmasını sınırlayan düzenlemeler var. Şu anda subay, astsubay, uzman çavuş, uzman onbaşı gibi görevlerde bulunan muvazzafların hepsi oy kullanabiliyor. Seçilme hakları da var. Aday olduğu zaman görevden çekiliyor. Seçilme hakkını kullanıyor. 200-250 bin civarında silah altında bulunan muvazzaf asker var. Bunlar oy kullanıyor. Polisler dahil, diğer kamu görevlileri oy kullanabiliyor. Yani gariban erbaş kullanınca mı TSK’ya siyaset karışmış oluyor, politize olmuş oluyor. General oy kullanıyor politize olmuyor, subaylar kullanıyor politize olmuyor, astsubaylar, uzman er ve erbaşlar oy kullanıyor politize olmuyor, ama er veya erbaş kullandığı zaman politize oluyor. Bu gerekçe, muhalefetin ipe un serme gerekçesidir.”

-”21 ülkede 18 yaşı doldurma şartı var”-

Bozdağ, askerlerin oy kullanması durumunda, özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, küçük yerlerde seçim sonuçlarını değiştireceği yönündeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:

”Beytüşşebap’taki doktor, öğretmen, rütbeli subaylar ve uzman er ve erbaşlar oy kullanıyor mu- Beytüşşebaplı olmayan bütün kamu görevlileri oy kullanıyor mu- Kullanıyor. İstanbul’da oy kullananların hepsi İstanbullu mu- Ankara’da oy kullananlar, Ankara kütüğüne mi kayıtlı- Kural belli. Seçimde oy kullanma sırasında orada olan ve askı listesinde ismi bulunan herkes oyunu kullanabilir. O zaman Ankara ve İstanbul’un seçimlerini tartışmak lazım. Hiç kimse birilerinin talimatıyla oy vermez. Bunların hepsi afaki şeyler. Etimesgut’taki subay evlerinde oy kullanılmıyor mu- Kullanılıyor. Siz bir yerde seçim olurken, sadece kütüğü oraya kayıtlı olan insanlarla yaparsanız, Türkiye’deki bütün seçim sonuçlarını tartışmanız lazım. Oyun, mekan şartı yoktur. Oyu kullanma şartları vardır.”

Bozdağ, ”Askeri öğrencilere milletvekili olma yolu açılıyor. Bu nasıl olacak, istifa edecek mi-” sorusuna, ”Bunlar kanunla düzenlenecek. Bu anayasaya yazılmaz ki…” karşılığını verdi.

Teklifle 18 yaşını dolduran herkesin seçilme hakkını kazanacağını dile getiren Bozdağ, ”Şurada öğrenci, burada öğrenci diye bir sınırlama yok. Bunlarla ilgili usuller, esaslar kanunla düzenlenecek” dedi.

Bozdağ, seçilmekten çok, seçmenin önemli olduğunu da vurgulayarak, birilerinin gençlerle birlikte basın toplantısı düzenlediğini anımsattı.

”Çoluk çocuk işi demenin” gençlere hakaret ve saygısızlık olacağını ifade eden Bozdağ, şöyle devam etti:

”Bir yandan partiler gençlik kolları kuruyor. Birtakım çalışmalar yapıyorlar, sonra gençlerin seçilmesine karşı çıkıyorlar. 19 tane ülkede seçilme yaşı 18’i doldurmuş olmak. Yine bir o kadar ülkede 21 yaşını doldurmuş olmak. Avrupa için söylüyorum, 5 tane ülkede de 25 yaşını doldurmuş olmak. Bunlar Yunanistan, Türkiye, Macaristan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve İtalya. Bütün dünya bunu böyle yapıyor. Onların gençlerinin aklı yetiyor da Türk gençlerinin mi aklı yetmiyor- Böyle bir saçmalık olabilir mi- Fatih İstanbul’u fethettiğinde 21 yaşındaydı. Çağ açacak, çağ kapayacak, ondan sonra diyeceksiniz ki (biz gençlerimize güvenmeyeceğiz.)…”