Dolar 34,4840
Euro 36,3681
Altın 2.959,15
BİST 9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 17°C
Hafif Yağmurlu
Ankara
17°C
Hafif Yağmurlu
Cum 17°C
Cts 2°C
Paz 2°C
Pts 2°C

ASKER İNTİHARLARI-1

ASKER İNTİHARLARI-1
14/12/2012 3:24 AM
20.264
A+
A-

Kazım GÜLEÇYÜZ   irtibat@yeniasya.com.tr

Asker intiharları

Terörle mücadele adına verilen şehitlerin acısı, gelen her yeni şehit haberiyle tazelenerek devam ederken, orduda giderek artan intihar olayları da gündeme oturdu.

Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı, son on yılda asker intiharlarının şehit sayısını geçtiğini söyledi. Buna göre intiharlar 934, şehitler 818.
Konuyla ilgili olarak yapılan Genelkurmay açıklamasında ise, ordu içindeki intihar olaylarının son on yılda yarı yarıya azaldığı bilgisi verildi.
Bu da zihinlerde “Yarıya düşmüş hali dahi şehit sayısını geçiyorsa, demek ki gerçekten vahim bir durumla karşı karşıyayız” kanaatini doğurdu.
Yine TSK’nın açıklamasında 53 bin askerin psikiyatrik tedavi amacıyla hastanelere sevk edildiğinin bildirilmesi de son derece düşündürücü.
Anlaşılan o ki, Mehmetçiğin moral ve maneviyatı noktasında ciddî problemler söz konusu.
TSK’daki intihar olaylarını “ülke genelindeki eğilimin orduya yansıması” olarak değerlendiren Genelkurmay, intihar sebeplerini şöyle sıralıyor:
1. Uyuşturucu bağımlılığı. 2. Ailevî sorunlar (sevgisizlik, bölünmüş aile yapısı, gönül ilişkisi, vb). 3. Aşırı borçlanma. 4. Yüz kızartıcı olaylar (ahlâk dışı davranışlar). 5. Uyumsuzluk. 6. Kötü muamele.
Bu bilgiler bize, 6 yıl önce, 9.12.06 günü yayınlanan bir yazımızı hatırlattı. Bazı pasajları şöyle:
“Eskişehir 1. Hava Taktik Kuvvet Komutanlığında 35 astsubayın esrar içtiğinin ortaya çıkması, Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Faruk Cömert’i son derece üzmüş. Pilot ve havacı astsubayların büyük emeklerle, yüksek masraf edilerek yetiştirildiğini belirten Org. Cömert, Eskişehir Valisi Kadir Çalışıcı’ya, ‘Eğer polis iyi mücadele etmiş olsaydı, bu kadar genç okul sıralarında esrara alışmazdı’ diyerek sitemini dile getirmiş.
“1. Hava Taktik Kuvvet Komutanı Korg. Bilgin Balanlı da 35 genç astsubayın ve dışarıda çok sayıda gencin esrar içmesinin, bu konuda gerekli tedbirlerin alınmadığını gösterdiğinden şikâyetçi olmuş.
“(…) Emniyet Müdürü de haklı olarak, uyuşturucu ile mücadelede sadece polisin çabasının yeterli olmadığını, herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini söylemiş. (Gözcü, 1.12.06)
“(…) Bu afetle irtibatlı olarak gelişen ve henüz kapağı kaldırılmadığı için gündeme gelmeyen diğer sosyal sorunların ne halde ve hangi boyutta olduğu, bir başka önemli husus.
“Karşı karşıya olunan illet, kurumların sadece işin ucu kendilerine dokununca fark edip bundan da diğer kurumları sorumlu tutarak geçiştirebilecekleri türden bir problem değil. Yine bu bağlamda, cemaatleri ‘iç tehdit’ sayan ve Türkçe ezanın terkini eleştiren komutanların sürekli gündemde tuttukları ‘irtica’ için harcanan emek, zaman ve enerjinin asıl bu gibi problemlerin çözümüne kanalize edilmesi gerektiği de bir başka önemli gerçek. Ve, uyuşturucu illeti ve beraberindeki diğer sosyal dejenerasyon tezahürlerinin, irtica iddialarıyla paralel olarak yürütülen manevî tahribatın çok hazin netice ve tezahürleri şeklinde karşımıza çıkmış olmaları da.
“Eskişehir’den ses veren alarm zilleri, asıl iç tehdidin nereden geldiğini hepimize göstermiyor mu?”
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.