ASKER HİÇBİR ZAMAN BAŞIBOŞ BIRAKILMAZ
http://www.medyatakip.com/medya_sistem/yb_kupurgoster.php?gno=201210444426
Asker hiçbir zaman başıboş bırakılmaz
“Asker hiçbir zaman başıboş bırakılmaz. Hep siyasetçinin dediği olmuştur” diyen Özkök, genç subayları “baskı grubu” olarak değerlendirdi. Özkök siyasetçilerin kendilerinden yardım istediğini söyledi
ÖNDER YILMAZ
Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu bünyesinde oluşturulan 12 Eylül Alt Komisyonu’nda konuştu. Komisyona iki yakın korumasıyla gelen Özkök’e AK Partili ve MHP’li üyeler ‘Sayın Genelkurmay Başkanım’, CHP’liler “Sayın Özkök” diye hitap etti. Özkök, özetle şu mesajları verdi:
HALK ORDUDAN BEKLİYOR: Askerin özellikleri halkta TSK’ya karşı büyük güven ve bir beklenti yaratıyor. Halk güvenliğini sağlayanlara saygı duyuyor. Siyasetçiye güvensizlik hissederse ordudan beklemeye başlıyor. Bunu sezinlemek askerin omzunda sorumluluk hissettiriyor. Bu Türk toplumunda genel bir hastalık. Bana göre siyaset darbelerin önlenmesinde en etken unsurdur.
ASKERE GÜÇ GÖSTERİSİ: Anayasa çalışmaları sürecinde siyaset asker ilişkilerindeki aksaklıkların varsa tespit edilip nasıl düzenleneceğinin ortaya konulması büyük önem taşımaktadır. Sadece askeri vesayetin kaldırılması, askere karşı güç gösterisi meseleyi çözmez. İstenirse ordu demokratikleşme sürecinde sistemle kucaklanabilir sürdürülebilir demokrasinin güvencesi haline getirilebilir.
2 GÜN ÖNCESİNE KADAR HİSSETMEDİM: Bağlı olduğum tuğgenerale 12 Eylül’den 1-2 gün önce ‘Ayrılmak istiyorum’ dedim. ‘İstesen de gidemezsin’ dedi. Sonra karargahta hareketlilik var ‘akşam eve gitme, sana görev verilecek’ dediler o gece orada kaldım. Ertesi gün özel kalem müdürlüğü görevi bana verildi. 2 gün öncesine kadar hissetmedim.
KONSEY ÜYELERİNİ UZAKTAN GÖRDÜM (Evren’in kendisiyle ilgili açıklamalarının anımsatılması üzerine): Bizde dosyalara çok itibar edilir. Tamamen dosyamdaki bilgilere itibar ederek beni özel kaleme almışlardı. Komisyon üyeleriyle resmi veya gayrıresmi bir şeyim olmadı uzaktan görmekten başka.
ASKER HİÇBİR ZAMAN BAŞIBOŞ BIRAKILMAZ: Ordu üzerinde sivil kontrol aşağı yukarı tüm ülkelerde değişmez prensiptir ve doğrudur. Asker hiçbir zaman başıboş bırakılmaz. Bizde de öyledir. Aşağı yukarı hep siyasetçinin dediği olmuştur.
GENÇ SUBAYLAR BASKI GRUBU: Askeri okullar amaçları sağlamak bir müfredat uyguluyor. O müfredat gençleri bu yönde aşılıyor. Gençleri silahlı kuvvetlerin bir baskı grubu olarak ifade edebilirsiniz. Gençler, heyecanlıdırlar. Eskiden otoriter liderlik vardı emrederdiniz yaparlardı. Ama şimdiki gençler böyle gözünüze bakıyor, ikna olmak istiyor. O şekilde sevki idare ediyoruz.
AKLI BAŞINDA KOMUTA BÖYLE İHTİLAL YAPMAZ:?Aklı başında bir komuta heyetinin böyle ortamı hazırlayarak ihtilal yapması ihtimali bana göre sıfırdır. Her an başarısız olabilirsiniz. 12 Eylül’de kimsenin devlete güveni yoktu. Ama ihtilal olduktan sonra herkesin devlete güveni geldi. Böyle düşünen insanlar niye 3 sene sonra çekip gitsinler? Ordu öyle şeyde kalma isteklisi değildir. Karabasan gibidir devleti idare etmek. Niye öyle bir hazırlık yapsınlar ki?
KİM GELSEYDİ ONUNLA ÇALIŞIRDIM: Benim demokratik davranışım kanunlardan kaynaklanır. Askerlik yeminini kanunlara kayıtsız şartsız riayet edeceğim diye yaptım. Siyasetle hiç ilişkim olmadı. Kim gelseydi onunla çalışırdım. O gelmiş bu gelmiş beni ilgilendirmez. Hizmetimi yeminime sadık kalarak yaptım.
SİYASETÇİLER YARDIM İSTEDİ: (Komisyon Başkanı Nimet Baş’ın vesayetçi anlayışı inşa etmiştir diye düşünüyorum ben’ sözleri üzerine): Bana kalırsa herkes kendi görevini yapsın. Siyasetçileri değiştirmek siyasetçilerin görevidir. Ama siyasetçilerin de bizden yardım ister gibi davranış içine girdikleri de olmuştur.
ABD’NİN ROLÜ (‘Bizim çocuklar bu işi başardı’ açıklamasını anımsatarak ABD’nin rolü olup olmadığının sorulması üzerine): ABD nüfuzu olan güçlü devlet. Her yerde nüfuzu var. Akıllarından geçirmiş olmaları muhtemeldir.
AYTAÇ PAŞA DÖNMEDİ: Ben Balyoz diye bir darbe hazırlığı duymadım. Hükümet bize bir direktif verir, şu planı yap. Asker oturur askeri planlar yapar. Plan tatbikatları, harp oyunları yapılır. 1. Ordu’da bu seminer yapılmıştır. Burada biraz amacın aşıldığı ve uygunsuz cümlelerin kurulduğu kulağımıza geldi. Aytaç Paşa’ya ‘bir bak’ dedim. Bana tekrar dönmedi.
12 EYLÜL GERİLİMİ (Bir üyenin ‘12 Eylül’le ilgili sözlerinizden darbelerin iyisi kötüsü var gibi bir algı oluştu’ anımsatması üzerine): Beni bir şekilde yargılamışsınız. Yargılayın. Ama baştan söyledim darbelerin hiçbiri iyi değil. Ben de size birşey s
orayım ‘Öncesi en sıkıntılı olan darbe olan hangisidir?’ desem ne dersiniz? 12 Eylül. Sınıflama yapmak için söylemedim.
1 MART TEZKERESİ: 1 Mart tezkeresi geçmediğinde ABD Milli Savunma Bakan Yardımcısı, silahlı kuvvetlerimizi kınadı, hükümete baskı yapmadık diye. ABD ile münasebetlerimizle devlet politikamız neyse ona göre hareket ederim. Kendi ölçülerime göre hareket etmem. Ben orada ne hükümete baskı yapmayı düşündüm ne de ABD’lilerle konuştum. Parlamenter kaza dedim doğru. Çünkü basın televizyonlarda önce tezkere geçti dendi, sonra usul yönünden belli çoğunluk olmadığı ortaya çıktı.
DARBENİN OLMADIĞI BİR ÜLKE ÖZLÜYORUM: Demokratik düzen onarıldıkça darbelere gerek kalmaz. Hiç darbelerin olmadığı bir ülke özlüyorum. Bir asker olarak tüm samimiyetimle söylüyorum. Silahlı Kuvvetler’in büyük bölümü de böyle düşünüyor.