2016'DA TSK İHTİYAÇLARININ %70'İNİ İÇ PAZARDAN KARŞILAMAYI HEDEFLİYORUZ

DÜNYA SEKTÖREL HABERLER

http://mas.tbmm.gov.tr/Viewer/View/3265161

2016’DA TSK İHTİYAÇLARININ %70’İNİ İÇ PAZARDAN KARŞILAMAYI HEDEFLİYORUZ

ORHAN AKBAŞ Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı (TSKGV) Genel Müdürü

IDEF Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı, Milli Savunma Bakanlığı’nın himaye ve desteğinde Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’nın yönetim ve sorumluluğunda iki yılda bir tekli yıllarda düzenleniyor. Artık bir marka haline gelen ve ‘Avrasya Buluşması’ olarak da adlandırılan IDEF Fuarı’nın bu yıl 12’ncisi 5-8 Mayıs 2015 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenleniyor.

IDEF Fuarı, yerli ve yabancı tedarik makamları ile savunma sanayii firmaları için uygun bir tanıtım ve işbirliği platformu oluşturmayı amaçlıyor. Bu amaç doğrultusunda yaptığımız çalışmalar sonucu IDEF, katılımcı sayısı bakımdan dünyadaki en büyük beş savunma sanayii fuarından biri oldu. IDEF 2015 Fuarı’na ülkelerin savunma tedarikinde görevli üst düzey yöneticiler davet edildi. Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Kuvvet Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün tedarikten sorumlu makamları için 23 Görüşme Ofisi oluşturuldu. Davet edilen yabancı üst düzey yöneticiler, tedarikten sorumlu makamlar ve katılımcı firmalar arasında görüşmeler planlandı. Katılımcı firmalar, heyetler ve tüm konuklar için gerekli kolaylıklar sağlandı.

2016’da savunma sanayiinde yerli katkı oranı yüzde 70 hedefleniyor

Türk savunma sanayiinde 80’li ve 90’lı yıllar, daha çok lisans altında veya montaja dayalı ürünlerin geliştirildiği yıllar oldu. 2000’li yılların başından itibaren ise Milli Savunma Bakanlığı, Savunma Sanayi Müsteşarlığı ve kullanıcı makamlarının girişimleri ile milli ve kritik teknolojilere dayalı Ar-Ge faaliyetlerine yoğunlaşılarak, özgün ürünlerin geliştirilmesine odaklanılmaya başlandı. Bu sayede, gelinen aşama itibarıyla, savunma sanayinde yerli katkı oranı yüksek özgün ürünlerin sayısı oldukça önemli bir seviyeye çıkarıldı. Özgün ürünlerin sayısının artmasındaki en önemli kanıt, 2010 yıl sonu için yüzde 50 düzeyinde hedeflenen Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaçlarının yurtiçinden karşılanma oranının yüzde 52 olarak gerçekleşmesi, 2011 yılında bu oranın yüzde 54’e çıkması ve 2016 yılı için de yüzde 70 oranının hedeflenmesidir.

Yüzdelik rakamların hızla yükselmesinde ulusal savunma sanayiinin geliştirilmesi, yeni savunma sanayii dallarının tesis edilmesi ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin savaş gücünün artırılması amacıyla kurulan Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı (TSKGV/Vakıf) ve TSKGV Bağlı Ortaklıklarının (VBO) katkısı bulunuyor. 1974 yılında gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’nin savunma sistem ve ürünlerini modern teknolojiye dayalı geliştirmek için kurulan Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Vakıfları, 3388 Sayılı Yasayla birleştirildi ve böylece 26 Eylül 1987 tarihinde Vakfımız kuruldu.

Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı (TSKGV), kuruluşundan bugüne kadar ulusal savunma sanayii alanında stratejik yatırımlar gerçekleştirdi ve gerçekleştirmeye devam ediyor. Vakıf, söz konusu yatırımlarını etkin bir şekilde yöneterek, her biri yurt içi ve dışında alanında söz sahibi, hem yerli hem de milli şirketler konumuna ulaştırdı. Bugün itibarıyla; ASELSAN, özgün ürünleri ile bir elektronikte; TUSAŞ, havacılık, uydu ve uzay alanında; ROKETSAN, roket-füze sistemlerinin tek tasarım ve üreticisi konumunda faaliyet gösteriyor. Ayrıca HAVELSAN, yazılım, bilişim ve sistem entegrasyonunda; İŞBİR, önemli savunma ve kamu projelerine jeneratör ve alternatör temininde ve ASPİLSAN, önemli savunma sanayii sistemleri için özgün pil ve batarya bloku ürünleri geliştirmede çalışmalarını sürdürüyor. Böylelikle TSKGV, ana sermayedarı olduğu altı bağlı ortaklığı, altı iştiraki ve iki dolaylı bağlı ortaklığı olmak üzere, doğrudan ve dolaylı 14 şirketi, şirketler grubu anlayışıyla yönetiyor.

Şirketlerimiz, gelecek ihtiyaçlarını şekillendirmek, kritik sistemleri milli imkanlarla karşılamak ve uluslararası arenada rekabet edebilirliği sağlamak amacıyla Ar-Ge çalışmalarına odaklandı. Projeler kapsamında yürütülen ArGe faaliyetlerine ilave olarak 2014 yıl sonu itibarıyla bağlı ortaklıkların kendi özkaynakları ile yürüttüğü 120 adet Ar-Ge projesi bulunuyor. Bu projelerden 31’i tamamlandı, 89’unun ise Ar-Ge faaliyeti sürüyor. Anılan projelerin önemli bir bölümünün 2015 yılında tamamlanması öngörülüyor. Şirketlerimizin öncelikli teknoloji alanları arasında ise sensör/ elektronik sistemler, havacılık ve uzay, silah sistemleri, bilişim ve ileri malzeme-enerji teknolojileri bulunuyor.

ABD’ye en çok savunma sanayii ürünü ihraç eden 4’üncü ülkeyiz

Şirketlerimiz başlangıçta sadece donanım ve yazılım üreticisi şirketler konumundayken, bugün özgün ürün portföylerini çeşitlendirerek, sistem tasarımcısı, entegratörü ve ihracatçısı konumuna geldiler. Son verilere göre Türkiye, ABD’ye en çok savunma sanayii ürünü ihraç eden 4’üncü ülke konumunda bulunuyor. Bu sayede, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaçları, büyük çoğunlukla Vakıf bağlı ortaklıkları tarafından imal edilen ürünlerle karşılanırken, küresel savunma pazarında da güçlü uluslararası şirketlerle hem rekabete giriliyor hem de işbirliği faaliyetleri yürütülüyor.

Rekabet altında kazanılan ihaleler, uluslararası rakipleri, şirketlerimiz ile işbirliğine yönlendiriyor. Vakıf, gerek elde edilen kaynakların Türk Silahlı Kuvvetleri projelerine aktarılması gerekse şirketleri tarafından Türk savunma sanayiinin geliştirilmesi yoluyla ülke ekonomisine doğrudan ve dolaylı katkıda bulunuyor. Vakfımızın kuruluşundan bugüne kadar yarattığı değerin ve ulusal savunma sanayiine katkısının daha da artması, en büyük çabamız olacak.