SARAY MUHAFIZLARI
http://mas.tbmm.gov.tr/Viewer/View/2513481
Saray muhafızları!
Fotoğraflar ortaya çıktığından beri konuşulan, sosyal medyanın tiye alıp yabancı medyanın kafa bulduğu; Mahmud Abbas için düzenlenen törende tarihteki 16 Türk devleti askeri üniformalarının giyilmesi önerisi Muhafız Alayı Komutanlığı’ndan gelmiş.
Buna diyecek bir şey yok; Muhafız Alayı’nın işi saray muhafızlığı ve yaptıkları iş beğenilir, bundan sonraki törenlerde de devam ederse alay komutanı rütbe alıp general olur, Saray kafa bulmalardan bunalırsa komutan da giydirdiği askerler de kenara konur. Saraylarda bu işler böyle olur!
Ben Muhafız Alayı askerlerinin kafa bulunan 16 çeşit kıyafetine takılmadım. O fotoğraflarda takıldığım iki şey oldu: Bir; bazı fotoğraflarda en arkada, boynu bükük şekilde önündeki 16 Türk devleti askerini ve aralarından aşağıya inen Erdoğan’ı izleyen TSK üniforması içindeki, galiba Cumhurbaşkanlığı yaveri, subay. Öyle garip ve öyle yabancı duruyordu ki o karelerde… İki; Cumhurbaşkanı Erdoğan; o da takım elbise değil de sultan kaftanı giyse, daha mı uyumlu olurdu ne?
Neyse, gerçekten saray muhafızlarının bu 16 haline takılmamak gerek. Memlekette, o sarayın içinde ve dışında o kadar çok “saray muhafızı” var ki, bin bir çeşit kıyafete bürünmüş. Saray o kadar büyük olunca, muhafız ordusu da büyük oluyor haliyle.
Trajikomik olan saray muhafızlarının kostümleri değil; sarayı savunma stratejileri!
Saray, bilcümle muhafızlarıyla birlikte, her fırsatta Batı’ya bindiriyor. Ne Batı’nın ikiyüzlülüğü, çifte standardı kaldı, ne İslam düşmanlığı… Gelin görün ki, Batı’ya vurup duran saray muhafızları, muhafız kostümleriyle kafa bulunduğunda, can simidi gibi Batı’ya sarılıyor yine. Kah Buckingham Sarayı’nın muhafızları, kâh Avrupa’daki diğer krallıkların tören kıtaları, kâh parlamenter demokrasilerin cumhurbaşkanlığı saraylarındaki yüz yıllık tören kıyafetleri örnek veriliyor. İyi de, her şeyine saydırdığınız Batı’nın tören kıtalarına sarılmak tutarlı mı?
Saray muhafızları sadece sarayda ve 16 kıyafette çıksa karşımıza gerçekten dert değil. Saray bir zihniyet ve o zihniyetin her kılıkta muhafızı var. Hangi birine baksanız, tepeden tırnağa tutarsızlık!
Torbalı Belediyesi’nin makam odasına dev bir II. Abdulhamit resmi asan AKP’li belediye başkanı da saray muhafızı, Saray’ın niyetini okuyup Saray’dan önce “Türkiye’nin adının Osmanlı olarak devam etmesini isterdim” diyen reklamcı da…
Saray’ın içerden savunması da sorunlu… 16 farklı üniformalı muhafız arasında “Öldürenler Fransız, fatura Müslümanlara çıkarılıyor” diyen Erdoğan’ın kastı ne acaba? Fransız’dan Müslüman olamaz mı? Müslümanlık sadece Doğu’ya ait bir din mi? Öldüren kim olursa olsun, yaptığı işi bir din adına yaptığını söylüyorsa, faturanın oraya kesilmesi de kaçınılmaz değil mi?
Saray, içinden ve dışından birçok muhafızı ağzından, Paris’teki yürüyüşe ve kol kola yürüyen liderlere de bindirdi. İşte Diyanet İşleri Başkanı Görmez; “Müslüman coğrafyasında 12 milyon insan katledildiğinde ses çıkarmayan insanlığın, sadece 12 kişiye düzenlenen bir cinayet sebebiyle ayağa kalkmasını ibretle izledik” diyor.
Saray muhafızlarının savunma stratejisindeki en önemli gedik de bu; hep izliyorlar, ibretle ya da hiç ibret almadan!
Neyi neden izliyorsunuz kardeşim, Batı’nın mı ses çıkarmasını bekliyorsunuz? Sivas’ı, misal, ki orası da Müslüman coğrafyasıdır, ibretle mi, ibret almadan mı izlediniz? Gelip Fransız ses çıkarsın diye mi beklediniz? Siz neden hiç ses çıkarmadınız?
Hem Yavuz Sultan Selim’in askerlerini de dizeceksin merdivene, saray muhafızı diye, hem de saray muhafızı zihniyetle “Erkeğin küpe takması mekruhtur” diyeceksin. Sağ olsaydı Yavuz, ya koparıp çıkaracaktı küpesini, mecbur, ya da çekip alacaktı askerini o merdivenden…
Saray, muhafazasını sadece o muhafızlara bağlamış değil Allah’tan… İşi sağlama almak için, “uçan kale” denilen Chinook helikopterlerden de alınıyormuş… Helikopter pilotları nasıl giyinecek acaba?
Çağa uymayan saray muhafızlarının kostümleri değil aslında, Saray’ın demokrasi ve özgürlükler anlayışı!