EMEKLİ ASTSUBAYLAR DERTLİ
http://www.haber3.com/ozel-haber-emekli-astsubaylar-dertli-haberi-2282689h.htm
EMEKLİ ASTSUBAYLAR DERTLİ
Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) Foça Şubesi Başkanı Şeref Alkoç, Astsubayların emekli olduktan sonra ekonomik olarak ciddi sıkıntılar çektiğini söyledi.
– Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) Foça Şubesi Başkanı Şeref Alkoç, Astsubayların emekli olduktan sonra ekonomik olarak ciddi sıkıntılar çektiğini söyledi.
Emekli astsubayların sorunlarını ve beklentilerini dile getiren Başkan Alkoç,“Türkiye’de emekli ve muvazzaf astsubayların ortak sorunları var. TSK’da muvazzaf astsubaylara verilen hemen her hak emekli astsubaylara da verilmektedir. Ancak emekli astsubaylarımız 3 ayrı guruba ayrılıyor. Bu 3 grubun içinde lise mezunu olarak geçmişte Astsubay olan ağabeylerimiz var. Bu büyüklerimiz tahsil yetersizliğinden ötürü birinci dereceden emekli olamadıkları gibi birinci dereceden emekli olan arkadaşlarımıza göre yüzde elli oranda daha az emekli maaşı almaktadırlar. Bu nedenle de günümüzde ciddi anlamda geçim sıkıntısı çeken astsubay arkadaşlarımızın sayısı oldukça fazladır. Günümüzde bir subay emekli olduğunda tatile çıkıyor. Astsubay ise emekli olduğunun ertesi günü iş aramaya başlıyor. Emekli astsubaylar emekliliğin tadını çıkarmak yerine geçim derdine düşüyor. Bu arkadaşlarımızın içinde kaptanlık, özel koruma gibi vasfına uygun işlerde çalışanlar da var. Ama zaruri olarak vasıfsız işlerde çalışmak zorunda olanlarda var. Mecburiyetten dolayı vasıfsız işlerde çalışmak zorunda kalan arkadaşlarımızın durumu bizleri üzmektedir” diyerek, sorunların çözümü konusunda hükümete çağrıda bulundu.
ALBAY MAAŞI İSTEMİYORUZ
Emekli Subayların maaşları ile emekli Astsubayların aldığı emekli maaş arasında ciddi oranda fark olduğuna dikkat çeken Alkoç, şöyle konuştu: “TSK’dan emekli bir Albay 4 bin TL’nin üzerinde maaş alıyor. Emekli bir astsubayın ise maaşı 1300 TL’dir. Arada bir uçurum söz konusudur. Ancak bu noktada bizlerde bir albayın aldığı maaşı alalım demiyoruz. Biz sadece emekli astsubaylara da geçinebileceği oranda maaş verilmesini istiyoruz. Bu konuda da bir çözüm önerimiz var. Bir kere ye mahsus olmak üzere TSK’dan emekli tüm astsubaylarımız yüksekokul mezunu sayılsın. Böylelikle maaşlarında asgari ücrete yakın bir oranda artış olur. Bu artışta özellikle üniversite de çocuk okutan, geçim sıkıntısı çeken arkadaşlarımızı refaha ulaştıracaktır.”
TSK’NIN İŞ YÜKÜ ASTSUBAYLARDA
Türkiye’de özellikle son yıllarda birçok emekli astsubayın geçim sıkıntısı yüzünden bunalıma girip intihar ettiğini belirten Alkoç, sözlerine şöyle devam etti: “Son zamanlarda Astsubay intiharlarında aşırı bir artış görüyoruz. Bu aşırı intiharlara ilgili kurumlar maalesef duyarsız kalmaktadırlar. Astsubaylık mesleğine personel alırken en ince sağlık raporu, spor ve mülakat ile mesleğe alınan Astsubayları intihar ettiklerinde ‘psikolojik sorunları vardı’ açıklamasıyla geçiştirmektedirler. Bir insan özellikle iyi yetişmiş bir komutan neden intihar eder? çünkü TSK’nın tüm iş yükü omuzlarındadır, askerlik 24 saattir mesai kavramı yoktur ama milyon dolarlık zimmet, iş yükü sorumluluk ve baskı tamamıyla üzerindedir. Yetkililer sorumsuzdur,.
Sorumlularda yetkisizdir. Tazminatlar, yetkiler, lojmanlar ve kamplar subayların elindedir. Yetkisizlik, lojmansızlık, sorumluluk ve ortağı olduğu Oyak şirketinde bile söz hakkı olmayan Astsubay neden intihar etmesin. Komutanlar, özellikle teröristlerin bile sorunlarına çözüm arayan siyasiler çok acil olarak Astsubayların sorunlarına da çözüm aramalıdırlar”
AYRI ORDU EVLERİNE KARŞIYIZ
TSK’ya ait ordu evi ve sosyal tesis konumunda ki hizmet alanlarının emekli veya görevde olan ordu mensupları arasında adil bir şekilde kullanılmadığını öne süren Alkoç, şunları kaydetti: "Her şeyin en iyi kısmı yine bir kesime hitap ediyor. Özellikle kamp ve benzeri sosyal tesislerde astsubay ve uzman çavuş arkadaşlarımız yeterince faydalanamıyorlar. Biz subaya ayrı, astsubaya ayrı ordu evleri olmasına karşıyız. Mevcut ordu evlerinin geneli kapsayacak şekilde askeri personel tesisleri olması gerektiğine inanıyoruz. Nasıl ki dağda bayırda, kışlada kıtada göğüs göğse çarpışıyorsak kamplarda da göğüs göğse denize birlikte girebilmeliyiz diye düşünüyorum”