28 ŞUBAT'IN ÖKSÜZLERİ-KARARNAME MAĞDURLARI HAKLARINI İSTİYOR
VAHDET
http://tbmm.interpress.com/%28S%28sbvx0d1thjkp3zece4txrdsl%29%29/BasinAyrintiGoster.aspx?IDS=38208227&
28 Şubat’ın öksüzleri
EROL METİN / ANKARA
28 Şubat darbe sürecinin üzerinden 18 yıl geçti. O dönem çeşitli kurumlarda memuriyetten çıkarılanların dönüşü sağlandı. YAŞ kararı ile TSK’yla ilişiği kesilen askeri personelin de hakları iade edildi. Kamu kurum ve kuruluşlarına yerleştirildiler. Ancak 28 Şubat’ta kararnameyle TSK’dan atılanlar için herhangi bir düzenleme yapılmadı. Hakları iade edilmeyen ve adeta unutulan kararname mağdurlarının yaşadıkları sıkıntıları, 48 yaşındaki Hava Uzman Çavuş Şaban Kargın özelinde kamuoyunun dikkatine sunuyoruz:
‘
CUNTACILARIN ‘ŞEYH’ ALERJİSİ!
Tam olarak ne zaman atıldınız?
6 Mart 1997 tarihinde ilişiğim kesildi. Yani 28 Şubat’tan bir hafta sonra.
Atılma nedeni?
Namaz kıldığımız, dindar olduğumuz için atıldık.
Baskı mı yapıyorlardı?
Bize ‘namaz kılmayacaksınız, eşleriniz açılacak’ dediler. Hava Lojmanları’nda oturuyorduk. Kayınbabam, kayınvalidem, hanımımın dedesi hacıydı. Dini kıyafetli insanlar. Bunlar bu şekilde lojmana girmeyeceklermiş, işte benim eşimin dedesi şeyhmiş.
Lojmana almıyorlar mıydı onları?
Almıyorlardı.
Size nasıl bildirildi olay?
Hava Personel Astsubay, ‘Hakkında yazı yazıldı. Atılacaksın. Hazırlıklı ol’ dedi. Gerçekten dediği gibi bir ay geçmeden sözleşmemin feshedildiğine dair evrak geldi.
SİVİLDE DE RAHAT BIRAKMADILAR
Atıldıktan sonra ne yaptınız?
Atıldıktan sonra yine vebalı muamelesi gördük. Sivil hayatta da yakamızı bırakmadılar. Başvurduğumuz yerlere baskı yaptılar, bizi aldırmadılar. 28 Şubat’çılar her yere öyle bir baskı kurmuşlardı ki… Bir yıl pazarlarda lavaş ekmek sattım, bir yıl kahvelerde simit sattım, aşağı yukarı bir yıla yakın abonelere gazete dağıttım. Hep karın tokluğuna. Hamallık yaptım, araba yıkama-yağlama yerinde çalıştım.
İş başvurusu yaptığınız yerlerden ret cevabı mı alıyordunuz?
Adam bana ‘Bunca zaman ne iş yaptın?’ diye soruyor. Yalan söyleyemem ki. ’28 Şubat mağduruyum’ deyince, ‘Kusura bakma kardeşim, büyük yerlerden emir geldi, sizi alamayız.’ Aynen bunu yüzümüze söylediler. Bir örnek vereyim. Hatırı sayılır bir abimiz, beni çağırarak "Refah Partili Gebze Belediyesi, TSK’dan atılanları istihdam ediyor’ dedi. Bir not yazdı. Gebze Belediyesi’ne gittim. Başkan Yardımcısı Sezai Feyzioğlu’na İsmet Kandemir abimizin benim için yazdığı notu verdim. O notu alınca ağlamaya başladı. ‘Niye ağlıyorum biliyor musun? Bugün 28 Şubat’ta atılan bir yüzbaşının da işine son vermek zorunda kaldık da ondan ağlıyorum. Seni alamam’ dedi. Bana cunta hükümetinin kararını gösterdi. Kararda aynen şöyle deniliyordu: "TSK’dan irtica ile atılan subay ve astsubayların kamu kurum ve kuruluşlarında, belediyeler dahil, istihdam edildiği bilgisi alınmıştır. Bu kişilerin derhal atıl
masına ve başvuranların da alınmamasına…"
O GÜLEN İNSAN SOLDU GİTTİ
Aile hayatınız nasıl etkilendi bu durumdan?
Gelen uzman çavuşları yetiştiren bir uzman çavuştum. Bu kadar başarılı olmama rağmen sırf namaz kıldığım için beni attılar. Hava Lojmanları’ndan bizi atan BÇG’nin adamı albay, ‘Eşyalarını ya al ya da kapıya atacağım’ dedi. Bir personel Hava Lojmanları’na taşınacaksa komutan araba verir. Lojmandan dışarı taşınacaksa yine araba verir. Bana araba vermediler. ‘Siz TSK’nın yüz karasısınız’ dedi. Kendi imkanlarımla o yoklukta kamyon tutarak eşyamı dışarı taşıdım. Körfez’de kiralık ev tuttum. İşten atılınca birden bire yokluğa düştük. Ekmek bulamayacak durumlara geldim. Elektrik faturalarımı ödeyemez oldum. Senin eşin ne olur bu durumda?
Eşiniz rahatsızlandı mı?
Atıldıktan sonra eşim sinir hastası oldu. Böyle yüzü gülen bir insan soldu gitti. Kendini bir türlü toparlayamadı. Hala 2 günde, 3 günde bir hastaneye götürüyorum.
Siz de etkilendiniz değil mi?
Etkilenmez olur muyum? Ev geçindiren insan olduğumuzdan, elhamdülillah imanımız kuvvetli olduğundan hep içime attım. Sokaklarda, köşe başlarında hep ağladım. Kimseye belli etmedim. Mesela cami köşelerinde ibadet ederim, saatlerce ağlarım. Kimse anlamaz. Bilenler de zaten bana hep yardım etti. 28 Şubat’ta atıldıktan sonra bir türlü düzenli iş bulamadık. 15 gün önce güvenlik görevlisi olarak yeni bir işe başladım. Çalıştığım zaman eşim düzeliyor. İşten çıkarıldığımda korku yaşıyor. Aynı 28 Şubat’taki gibi olacağını zannediyor. O psikoloji var.
HÜKÜMETE ÇAĞRI
Sizin gibi böyle bir sürü insan var değil mi?
Benim gibi kararname ile atılan birçok uzman çavuş, subay ve astsubay mağdur. Sadece YAŞ mağdurları kurtuldu.
Hükümetin ne yapması lazım?
Hükümetten, Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’ndan kararname mağdurlarına da bir el atmasını istiyoruz. Bizim için de düzenleme yapılmalı. 6191 sayılı yasaya geçici bir madde ekleyebilirler bizim için. Zaten bizi unutmuşlar. Meclis’te görüştüğümüz yetkililer, ‘Hepinizi kapsadı zannettik’ dediler.
Kararnameyle atılma nasıl oluyordu?
BÇG cuntası fişliyor, komutanın onayına getiriyor. Birlik komutanı da üst komutana, kuvvet komutanıyla beraber karar veriyorlar. İkili veya üçlü kararname. Kuvvet komutanı hiç araştırmıyor, ‘kardeşim bunu niye atıyorsunuz?’demiyor. BÇG cuntasının fişlemesini delil kabul ediyor, ‘disiplinsiz’ diye ordudan atıyor. Oysa kararname ila atılan subay ve astsubaylar en başarılı personeldir. İsterse incelesinler.