25 ŞEHİDİMİZ VAR AMA NEYSE…

http://www.medyatakip.com/medya_sistem/yb_kupurgoster.php?gno=201209597306&ky

25 şehidimiz var ama neyse…

TUTUNACAK bir dal aradığımızdan mıdır nedir dün haberlerde çokça içinde "neyse" kelimesi geçen cümle vardı.
Efendim neyse ki daha fazla ölü sayısı olmamış. Neyse ki büyük bir faciadan dönülmüşmüş.
Neyselere sarılmak önemli belki ama biz zaten hayatımızı özenle seçtiğimiz neyselerimizle geçirdiğimiz için artık kulağıma batıyor neyse kelimesinin yankısı.
Rahşan GÜLŞAN neyse…

‘TANE’ HESABI

Televizyondaki spikerler her neyse dediğinde koskoca mühimmat deposuyla burun buruna yaşanılan bir köyün varlığı ve kimsenin bu faciaya kadar bunun farkına bile varmamış olması daha da çirkin görünüyor gözüme.
İnsanların otomobilleri parçalanmış, evlerinin duvarları yıkılmış.
Yani ölüm koca bir köyün başının ucundan geçmiş.
Dahası 25 insan hayatını kaybetmiş -ki nedense asker ve şehit deyince sanki ölü sayılmıyorlarmış ve ölmeleri doğal bir durummuş gibi görüyoruz- biz hâlâ neyselerdeyiz.
Gerçi başka çaremiz de yok.
Tüm gece faciada hayatını kaybedenlerin sayısı gizlendikten sonra biz daha 25 şehit şokunu atlatamadan Bakan Eroğlu’nun insanı çileden çıkaran açıklaması, askerlerimizden üzüm tanesi gibi tane hesabıyla bahsetmesi, "Böyle şeyler Pakistan’da, Hindistan’da da oluyor" deyip asap sınırlarımızı zorlaması, hele patlamadan kurtulan askerin namaza gittiği için kurtulduğunun altını çizip hayatını kaybedenlerle ilgili endirekt şekilde tatsız tuzsuz bir gönderme yapmış olması bizi biricik sevgilimiz "neyse"nin kollarına attı hemen: "Neyse ki kısa konuştu!" Allah ülkemizi ölümlerle sınıyor.
Dün 25 askerimiz öldü.
25 anne ve 25 baba da onlarla birlikte öldü. Kardeşlerini, sevdiklerini, sevenlerini saymak mümkün değil.
Üstelik bu ÖSYM’nin hileyle soruları elden ele gezen sınavlarına da benzemiyor.
Biz hep sınıfta kalıyoruz milletçe.
Neyse…
Neyse, Türkçe’nin en güzel kelimesi bugünlerde hepimiz için!